?>

Myanmar’ın bağımsızlığının 77. yıl dönümünde siyasi gerilim ve silahlı çatışmalar sürüyor

İngiltere'den bağımsızlığını kazanmasının 77. yıl dönümünde darbe yönetimi altındaki Myanmar'da siyasi gerilim, istikrarsızlık ve silahlı çatışmalar devam ediyor.

Dünya - 9 ay önce

Ankara

Myanmar’ın bağımsızlık mücadelesi, İkinci Dünya Savaşı sırasında General Aung San liderliğinde Japon işgaline ve savaş sonrasında İngiliz sömürge yönetimine karşı başlayan direnişlerle şekillendi.

1948'de bağımsızlığını ilan etmesinin ardından sömürge yönetiminden kurtuluşun sembolü haline gelen 4 Ocak, her yıl Myanmar halkı tarafından Bağımsızlık Günü olarak kutlanıyor.

Özgür Rohingya Koalisyonunun kurucularından Nay San Lwin ile Myanmarlı insan hakları aktivisti ve soykırım uzmanı Maung Zarni, siyasi istikrarsızlığın ve insan hakları ihlallerinin devam ettiği Myanmar’da Bağımsızlık Günü’nün toplumda nasıl bir anlam taşıdığını AA muhabirine değerlendirdi.

Uzmanlara göre Myanmar, onlarca farklı etnik grubun yaşadığı bir ülke olarak bağımsızlık sürecinde “birlik” ve “eşitlik” idealleri üzerine inşa edilmiş olsa da bu idealler, 77 yıl önce bağımsızlığın kazanılmasından bu yana süregelen etnik çatışmalar ve askeri müdahaleler sebebiyle hayata geçirilemedi.

"Askeri darbe, Aung San’ın mirasını ve adını ciddi şekilde lekeledi"

Bağımsızlığının 77. yılını kutlayan Myanmar, toplamda 52 yılını askeri yönetim altında geçirdi.

Özellikle 2021'de ordunun yönetime el koymasının ardından artan siyasi gerilim ve silahlı çatışmalarda binlerce kişi hayatını kaybederken on binlerce kişi gözaltına alındı veya yerinden edildi.

Özgür Rohingya Koalisyonunun kurucularından Nay San Lwin, ordunun Aung San’ın mirasını koruduğunu iddia etmesine rağmen darbenin aslında Myanmar halkının umutlarını zedelediğini vurguladı.

Myanmar’ın bağımsızlık idealinin askeri darbeler ve çatışmalar nedeniyle kesintiye uğradığını söyleyen Lwin, "2021 darbesi, Myanmar’ın demokratikleşme sürecini tersine çevirmiş, reformları durdurmuş, seçilmiş hükümeti dağıtmış ve sivil özgürlükleri baskı altına almıştır. Bu durum, protestolar ve şiddetli baskılarla sonuçlanarak demokrasiyi ve istikrarı ciddi şekilde zayıflatmıştır." ifadelerini kullandı.

Benzer şekilde Myanmarlı insan hakları aktivisti ve soykırım uzmanı Maung Zarni, "2021 darbesi, Aung San’ın mirasını ve adını ciddi şekilde lekeledi." dedi.

Sömürgecilik döneminde Budist çoğunluk ve Arakanlı Müslümanlar da dahil olmak üzere tüm yerli toplulukların "beyaz adamın ırkçı yönetimine" tabi olduğuna dikkati çeken Zarni, son 70 yılda farklı etnik ve dini gruplara "eşit olanaklar tanınmadığı" duygusunun güçlendiğini ifade etti.

Arakanlı Müslümanlar, etnik temizlik ve insan hakları ihlallerine maruz kalıyor

Uzmanlara göre Myanmar’daki kriz, yalnızca askeri yönetim ile silahlı gruplar arasındaki çatışmalarla sınırlı değil.

Arakanlı Müslümanlara yönelik etnik temizlik ve insan hakları ihlallerinin, bağımsızlığın "birlik" ve "eşitlik" idealiyle çeliştiği değerlendiriliyor.

Arakanlı Müslümanların soykırım, cinsel şiddet, zorla yerinden edilme, keyfi tutuklama ve vatandaşlık haklarının reddi gibi ciddi insan hakları ihlallerine maruz kaldığının altını çizen Lwin, “Myanmar’ın bağımsızlık süreci halkı birleştirmeyi amaçladı ancak zaman içinde Arakanlı Müslümanlar gibi topluluklar görmezden gelindi ve vatandaşlık haklarını kaybetti.” diye konuştu.

Zarni ise bağımsızlık ideallerinin aksine Arakanlı Müslümanların sistematik soykırım ve ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığına işaret ederek, bunun ulusal birliği baltaladığı değerlendirmesinde bulundu.

Myanmar’ın bağımsızlık mücadelesi

Uzmanlar, İkinci Dünya Savaşı’nda Japon işgaline karşı mücadeleyi ve sonrasında ise İngiliz sömürge yönetimine karşı direnişi örgütleyen General Aung San'ın Myanmar’ın bağımsızlık mücadelesine liderlik ettiğine dikkati çekti.

Zarni, Myanmar'ın ilk başbakanı olan ve 1947’de General U Saw’un ekibi tarafından düzenlenen suikastta hayatını kaybeden Aung San'ın liderliğini "zamanının ötesinde, eşi benzeri bulunmayan siyasi liderlik örneği" olarak nitelendirdi.

Aung San'ın ülkedeki farklı grupları birleştirerek bağımsızlık müzakeresine öncülük ettiğini ve eşitliği savunduğunu söyleyen Lwin de bağımsızlığa geçiş sürecinde etnik grupları birleştiren Panglong Anlaşması'nın etnik işbirliği adına önemli bir adım olduğunu belirterek "Ancak vadedilen özerklik, eşitlik ve birlik henüz gerçekleşmedi." dedi.

Lwin, Myanmar’ın 77 yıldır bağımsız olsa da demokrasi ve eşitlik arayışının sürdüğünü kaydederek, ülkedeki etnik çatışmaların, askeri kontrolün ve siyasi istikrarsızlığın, barışçıl ve kapsayıcı ulus olma hedefini engellediğini anlattı.

“Bugün, 4 Ocak’ın Myanmar halkı için ne anlama geldiği acı verici bir soru”

Myanmar’ın egemenliğinin geri kazanıldığı ve “esaret” olarak adlandırılan 124 yıllık (1824-1886) İngiliz sömürge yönetiminin sona erdiği 4 Ocak günü, ülkenin egemenliğini simgeliyor, diğer yandan ülkedeki farklı etnik ve dini toplulukların eşitlik ve birlik arayışı devam ediyor.

Özgür Rohingya Koalisyonunun kurucularından Lwin, Bağımsızlık Günü'nün Myanmar’ın farklı toplulukları için farklı anlamlar taşıdığına dikkati çekerek "4 Ocak, birçok kişi için özgürlük ve ulusal gururun simgesiyken etnik gruplar için eşitlik ve özerklik vaatlerinin yerine getirilmediğini hatırlatır. Demokrasi savunucuları için ise gerçek özgürlük ve baskıya karşı mücadeleyi simgeler.” değerlendirmesinde bulundu.

Myanmar’ın iç savaşın ortasında olduğunu ve ülkede Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırım dalgalarının yaşandığını belirten Zarni ise “Bugün 4 Ocak’ın Myanmar halkı için ne anlama geldiği, acı verici bir sorudur çünkü etnik çoğunluğa mensup Burmalı politikacılar ve 1962’den beri halkın egemenliğini gasbeden generaller, etnik eşitlik ve demokratik hak vaatlerini yerine getirmemiştir.” ifadelerini kullandı.

Zarni, Bağımsızlık Günü'nün savaştan kaçınmanın önemini ve iç savaşın ne kadar yıkıcı olabileceğini anımsattığını belirterek "Bu nedenle, Myanmar’ın tarihinden çıkarılacak en önemli ders, barışçıl çözüm yolları aramak, diyalog kurmak ve kapsayıcı bir toplum inşa etmeye çalışmaktır.” dedi.

Myanmar'daki çatışmalar

Myanmar ordusu, 2020'deki genel seçimlerde hile yapıldığı iddialarının ve ülkedeki siyasi gerilimin ardından 1 Şubat 2021'de yönetime el koydu.

Ordu, ülke lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkiliyi gözaltına aldı ve bir yıllığına olağanüstü hal ilan etti. Buna karşı "Üç Kardeşler İttifakı" adıyla toplanan Myanmar Ulusal Demokratik İttifak Ordusu, Budist Arakan Ordusu ve Ta'ang Ulusal Kurtuluş Ordusu'ndan silahlı gruplar, 27 Ekim 2023'te Çin sınırında, kuzeydeki Şan eyaletinde Myanmar ordusuna silahlı saldırı başlattı.

Son dönemde "Üç Kardeşler İttifakı"nın Myanmar ordusuna karşı Çin ve Hindistan sınırındaki bazı bölgelerde başarı sağladığı, Şan eyaletinin Kokang Öz Yönetim Bölgesi'nin tamamen ele geçirildiği öne sürüldü.

Çatışmalarda bugüne kadar 902 kişi yaşamını yitirdi, Siyasi Tutuklulara Yardım Kuruluşuna göre ise ülkede yaklaşık 1400 kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 10 bin kişi gözaltına alındı.

Myanmar ordusu ile "Üç Kardeşler İttifakı" arasında Çin'in arabuluculuğunda 12 Ocak'ta ateşkes ilan edildi.

Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik

Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.

Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçilerin uyguladıkları kitlesel şiddetten kaçan 1 milyondan fazla kişi, komşu ülke Bangladeş'e sığınmıştı.

Bangladeş, Ağustos 2017'de Myanmar'da gerçekleştirilen askeri baskının ardından Arakan'dan kaçan 1 milyona yakın Arakanlı Müslüman'a ev sahipliği yapıyor.

Myanmar askeri yönetiminin lideri Min Aung Hlaing, sağlık sorunları nedeniyle izinli olan Başkan Vekili Myint Swe'den Temmuz 2024'te görevi geçici devralmıştı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

THY, yolcularına 'UNESCO Türkiye Serisi' seyahat kiti dağıtacak

2025-01-02 13:09 - Çevre & Seyahat

Ant Yapı Rusya İdari İşler Müdürü Hayri Tokman, Özbek yetkililerle görüştü

2024-12-29 06:20 - Özel Haber

İsrail'den sonra Filistin yönetimi de Al Jazeera televizyonu yayınlarını sonlandırma kararı aldı

2025-01-01 23:42 - Medya

Amerika'da Çalışmak İçin Türkler İçin İpuçları

2024-12-30 12:00 - İnsan&Hayat

2025'in trafik cezaları belli oldu

2025-01-01 12:06 - Gündem

Tütün mamulleri ve alkollü içki satış belgelerinin 2025 bedelleri belirlendi

2024-12-30 21:07 - Ekonomi

Doğuştan bademciği ve lenf bezi olmayan çocuklarda "LTBR eksikliği" hastalığı uyarısı

2024-12-29 13:02 - Sağlık

Regaip Kandili dualarla idrak edildi

2025-01-02 22:22 - İslam-Hayat - Rebiülahir 1447

Trump, ABD'ye H1-B vizesiyle yabancı işçi alınımına destek vereceğini kamuoyuna duyurdu

2024-12-29 08:33 - Dünya

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Mazlumların yaşadığı sıkıntıların bitmesi için hep birlikte dua ediyoruz

2025-01-02 19:06 - Gündem

İlgili Haberler

Kolombiya Cumhurbaşkanı Petro: Gazze'de olanlar kelimenin tam anlamıyla soykırımdır

08:01 - Dünya

Küresel Sumud Filosu'nun İtalyan katılımcıları Gazze'ye ulaşmak için kararlı

00:36 - Dünya

İtalya ve Fransa'da Filistin'e destek gösterileri düzenlendi

23:32 - Dünya

New York'ta, Gazze'deki soykırım ve İsrail Başbakanı Netanyahu'nun BM ziyaretine protesto

21:18 - Dünya

Filistinliler, açılacağı duyurulmasına rağmen Kral Hüseyin Köprüsü sınırından yine geçemedi

18:42 - Dünya

Günün Manşetleri

Rize'de 'Kaçkar by UTMB' başladı

10:18 - Spor

Ferdi Zeyrek'in elektrik akımına kapılarak ölümüne ilişkin yeni bilirkişi raporu hazırlandı

10:17 - Gündem

Beşiktaşlıların kalpleri ısıtan sosyal sorumluluk projesi Eylül ayına damga vurdu -Eylül Aşkın yazdı-

09:02 - En Son Yazılar

Manavgat, Bayrampaşa ve 300 uçak!.. -Ali Mevlüt Kaya yazdı-

08:38 - En Son Yazılar

ABD-Türkiye ekseninde Salome hâlâ dans ediyor, Yahya hâlâ susmuyor! -Ömür Çelikdönmez yazdı-

08:09 - En Son Yazılar