?>

'Müftü lafını duyar duymaz kasıt aramak kör bir siyasal yaklaşım'

AK Parti Grup Başkanvekili Bostancı, müftülere nikah kıyma yetkisi vermeyi öngören tasarıyla ilgili, ''Müftü' lafını duyar duymaz kasıt aramayı kör bir siyasal yaklaşım olarak değerlendiriyorum." dedi. - Anadolu Ajansı

Siyaset - 8 yıl önce

TBMM-İsmail Çimen

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, müftülere nikah kıyma yetkisi vermeyi de öngören Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkındaki tartışmalar dolayısıyla AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

Bostancı, tasarının komisyonlarda müzakere edilmesinin ardından Meclis Genel Kuruluna geleceğini, tüm boyutlarıyla tartışıldıktan sonra da karar altına alınacağını söyledi.

Konuya politik angajmanlarla yaklaşmak yerine Türkiye sosyolojisi dikkate alınarak meselenin değerlendirilmesinin herkes için doğru olacağını vurgulayan Bostancı, "Lüzumsuz korkular üreterek gerçeklikle karşılığı olmayan endişelere yaslanarak buradan bir politik motivasyon sağlama çabaları anlamsızdır. Önemli olan insanların ihtiyaçları ve getirilen düzenleme bu ihtiyaçları karşılıyor mu, bununla ilgili problemler doğurabilir mi? Makul, rasyonel analizler memlekete katkı yapar. Diğer türlüsü, yani politik motivasyonun öne çıktığı değerlendirmeler ilgili parti ve kurumlara da katkı yapmaz." dedi.

Bostancı, Türkiye'deki nikah meselesine bakıldığında iki nikahın görüldüğünü, bunlardan ilkinin sivil alanda talep doğrultusunda dini nikah kıyılması diğerinin ise resmi nikah olduğunu belirtti.

Burada asli, belirleyici olanın, hukuki sonuç doğuranın resmi nikah olduğunu, bunu da herkesin bildiğini anlatan Bostancı, resmi nikah olmaksızın yapılan dini nikahın hukuki sonuçlar doğurmayacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Hukuki sonuç denildiğinde arkasında devlet otoritesinin müeyyide gücünün olduğu bir yapıdan bahsediyoruz. Getirilen yasa tasarısı, kamu otoritesinin resmi nikah işlemine ilişkin olarak belediyelerin yanı sıra müftülere de nikah kıyma yetkisinin verilmesinden ibarettir. Dileyen belediyede, dileyen müftülükte nikah kıyar. Bu toplumsal talep istikametinde kolaylaştırıcı bir işlemdir. Bu kişinin kendi tercihine dair bir durumdur. Devletin burada 'şu kişiye giderek nikahı kıydıracaksınız' şeklinde bir yaklaşımı olamaz. Devletin buradaki tavrı aile biriminin teşekkülü bakımından resmi nikahı tekemmül edici bir işlem olarak görmesidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de böyle yürür. 'Müftü' lafını duyar duymaz altından birtakım kasıtlar aramayı lüzumsuz, gereksiz ve esasen toplumsal talepler bakımından da gerekli çabayı göstermeyen kör bir siyasal yaklaşım olarak değerlendiriyorum."

Herkesin dini nikah kıyma durumunda olmadığını, bu işlemin devletle ilgili değil, sivil alanla ilgili bir işlem olduğunu hatırlatan Bostancı, insanların dini nikahını sivil alanlarda şu ya da bu şekilde kıydırdığını ya da hiç kıydırmadığını söyledi.

Bu durumun kişilerin kendi inisiyatiflerine kaldığını anlatan Bostancı, "Müftünün nikah kıyması, kamu otoritesi tarafından hukuki müeyyideyle tahkim edilmiş bir nikah aktidir, tıpkı belediyelerin yaptığı gibi. Bu bakımdan sosyolojik olarak zikredilen 'Çocuk gelinlerin önünü açacak, küçük yaşta evliliğin önünü açacak' tarzındaki değerlendirmelere prim verecek, önünü açacak bir işlem değildir." diye konuştu.

Bostancı, AK Parti iktidarının 15 yıldır resmi nikahı önceleyen, aile kurumunun temelini resmi nikah olarak gören ve kadının hukukunu güçlendiren düzenlemeler yapma tavrı içerisinde olduğunu dile getirdi.

AK Parti'nin nerede durduğunu yapılan düzenlemeleri somut şekilde görmek gerektiğinin altını çizen Bostancı, "Yapılan düzenlemeleri görme, kafandaki mühimlerle gölge boksu yap. Bu da doğru değil. Tasarıyla sadece, müftülere de nikah kıyma imkanı veriliyor. Tıpkı belediye başkanları gibi müftüler de nikah kıyabilecek. Toplumsal talep varsa müftüler nikah kıyarlar bu nikah da hukuki sonuç doğurur. Toplumsal talep yoksa zaten biz anlamsız bir iş yapıyoruz demektir. Toplumsal talep öngörülerek bu kanun getiriliyor. O nedenle yapılan işi devletin kamu otoritesinin, arkasında müeyyidesinin olduğu bir hukuki işlem olarak değerlendirmek, bu çerçevede görmek en doğrusudur." ifadelerini kullandı.

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Çiftçiler domuzlardan şikâyetçi

2017-07-25 12:37 - Asayiş

Bodrumlu Balıkçı Feyzi'den 'hayat' dersi

2017-07-23 21:47 - Çevre-Hayat

Bakkallardaki 'gizli eczanelere' polis baskını

2017-07-26 13:57 - Gündem

Yörüklerin keçi kırkma seremonisi

2017-07-22 15:42 - Çevre-Hayat

Yıldırım, Alman şirketlerinin yöneticileriyle görüşecek

2017-07-27 03:17 - Siyaset

Yaşlılar huzuru doğada buldu

2017-07-25 20:17 - Çevre-Hayat

'Ayasofya İçin Pedallıyoruz'

2017-07-23 17:37 - Gündem

'Sakarya'da bir ton uyuşturucu ele geçirildi'

2017-07-26 22:22 - Gündem

İznik Gölü'nde 4 kişi boğuldu

2017-07-27 17:59 - Genel

Kabil'de bombalı saldırı: 24 ölü, 42 yaralı

2017-07-24 13:07 - Dünya

İlgili Haberler

Siyasilerden İsrail'in Batı Şeria'daki yasa dışı yerleşimlerin ilhakına yönelik girişimine tepki

23:38 - Siyaset

Dışişleri Bakanlığı: İsrail meclisinin Batı Şeria’nın ilhakına yönelik attığı adım yok hükmündedir

22:03 - Siyaset

Türkiye'nin, Filistin'de adaletin tesisi yönündeki çabalara kararlılıkla destek vereceği bildirildi

21:07 - Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Umman'da resmi törenle karşılandı

16:33 - Siyaset

Cumhurbaşkanı Erdoğan Umman'da

16:08 - Siyaset

Günün Manşetleri

Trump: Devlet Başkanı Putin ile olan görüşmeyi iptal ettim çünkü bana doğru gelmedi

01:18 - Dünya

WSJ: ABD, Ukrayna'nın Batı'ya ait uzun menzilli füzeleri kullanma yasağını kaldırdı

00:23 - Medya

Devler Ligi'nin üçüncü haftası 9 maçla tamamladı

00:17 - Spor

Tesla'nın karı üçüncü çeyrekte yüzde 37 azaldı

00:03 - Ekonomi

İsrail Suriye'de işgal ettiği alanlardan Dera iline saldırı düzenledi

23:58 - Dünya