?>

Migrenin tetikleyicilerinden kaçınarak atakları yarı yarıya azaltmak mümkün

Başağrısı ve Ağrı Çalışmaları Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Necdet Karlı, parlak ışık, gürültü, stres, sıkıntı, kimi gıdalar, uykusuzluk, üzüntü veya bazı kadın hastalarda adet döneminin migrenin genel atak tetikleyicileri olduğunu belirtti.

Sağlık - 1 yıl önce

Bursa

Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi de olan Karlı, AA muhabirine, "yarım baş ağrısı" olarak tanımlanan migrenin çok büyük bir toplumsal sorun olduğunu anlattı.

Migrenin belirtiler bütünü olduğunu vurgulayan Karlı, hastayı en çok zora sokan ve muzdarip hale getiren baş ağrısının, bu rahatsızlığın en önemli belirtisi olduğunu söyledi.

Başın yarısında ortaya çıkan genellikle şiddetli ağrıların migren olabileceğini dile getiren Karlı, şöyle devam etti:

"Bulantı ve kusmanın olabildiği, ağrıyı yaşayan kişinin ışıktan ve sesten rahatsızlık duyduğu, hareket ettiği zaman ağrının şiddetinin arttığı bir tablo. Migren sadece ağrı değil. Mesela migrenden 24 ila 48 saat önce dikkat eksikliği, sinirlilik, iştah artması, tuvalete çok çıkma gibi tablolar olabilir. Aynı tablolar migren ağrısı bittikten sonra da ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarla birlikte topladığımızda aslında bir migren atağı, baş ağrısıyla birlikte yaklaşık 2-3 gün sürebilen bir tablodur. Migren, kişilerde çok ciddi kayıplara yol açabilmektedir."

"Migrenin yıllık maliyeti yaklaşık 4 milyar dolar"

Yaptıkları çalışmalara göre, Türkiye'de her 6 kişiden birinin migrenli olduğunu aktaran Karlı, kadınlarda migrenin daha sık görüldüğünü, erkeklerden 2-3 kat fazla olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Karlı, migrenin hem ağrıyı yaşayan kişiye hem de dolaylı olarak topluma ve ekonomiye etkisinin bulunduğuna işaret etti.

Migrenin ekonomiye etkilerine değinen Karlı, şu bilgileri verdi:

"Migren ağrısı şiddetli, bu şiddet ve diğer belirtilerle kişi o günkü işlerini yapamaz hale geliyor. Bir süre sonra kadınlar evde işlerini yapamıyor, ailesiyle ilgilenemiyor. Çalışan insanlar işine gidemiyor, izin almak zorunda kalıyor ya da verimlilik kaybına neden oluyor. Türkiye'de yaklaşık 13 milyon migrenli var. Yani senede her biri 1 gün işe gidemezse veya evde işini yapamazsa yılda 13 milyon gün iş gücü kaybına yol açıyor. Öğrencisiniz okula gidemiyorsunuz, okula gidiyorsunuz baş ağrınız var, anlatılanları anlamıyorsunuz. İşe gidiyorsunuz, verimlilik kaybına yol açıyor. Bunun Türkiye toplumuna yarattığı ekonomik yükü de hesap ettik. Migrenin topluma bir yıllık maliyeti yaklaşık 4 milyar dolar. Şimdi 4 milyar dolar dediğimiz zaman bunu pek anlamayabiliriz ama kısaca şöyle söyleyeyim, her yıl bir Osmangazi Köprüsü bir de 1915 Çanakkale Köprüsü'nün maliyeti kadar biz migrene bedel ödüyoruz."

Bu rahatsızlığın psikolojik ve sosyolojik bakımdan da topluma yük getirdiğine dikkati çeken Karlı, birçok kadın hastanın çocukları veya ailesiyle ilgilenemediği için depresyona girdiğini, çalışan hastaların izin almak zorunda kaldıkları için yöneticileriyle sorun yaşadığını, bu nedenle migrenin hem kişi hem de toplumda göründüğünden çok daha fazla problemlere yol açtığını bildirdi.

"Hastalarımızın yüzde 70-80'inde atakları durdurabiliyoruz"

Migrenin yönetilebilir bir hastalık olduğuna işaret eden Karlı, "Atakları azaltmak veya tamamen kurtulmak tedaviyle mümkün. Giderek daha fazla sayıda tedavi seçeneğimiz olmakta ve bu tedavilerin hastalara belirgin bir zararı yok." ifadelerini kullandı.

Karlı, ayda 3-4 gün veya daha fazla migren ağrısı olan hastalara koruyucu tedavi önerdiklerini anlatarak, sözlerini şöyle dürdürdü:

"Bu koruyucu tedavi şu demek, biz hastaya tedaviyi veririz, atakların gelmesini engelleriz. Hastalarımızın yüzde 70-80'inde atakları tama yakın olarak durdurabiliyoruz. Bu ne demek? Size özgürlüğünüzü vermek demek. İş hayatınızı, aile hayatınızı, öz güveninizi, psikolojik iyi olma halinizi size geri veriyoruz demek. Bu tedavilerde ilaç kullanıyoruz ve belli bir zaman sonra ilaç kullanımını kesiyoruz. Kestikten belli bir zaman sonra migren geri dönebilir ama her hastada değil. Hastaların yaklaşık 3'te birinde geri dönmüyor, bir bölümünde 3-5 veya 10 yıl sonra geri dönüyor. Bir bölümünde de 3-5 ay sonra geri dönebiliyor. Yani migren bir kader değil. En azından ağrılarınızı azaltabiliriz ve tamamen ortadan kaldırabiliriz. Bu nedenle mutlaka hastalarımızın hekimlerine başvurmaları gerekmekte."

Migren hastalarının genelde çok dikkatli olduğunu ve ataklarını nelerin tetiklediğini bildiğini belirten Karlı, parlak ışık, gürültü, stres, sıkıntı, kimi gıdalar, uykusuzluk, üzüntü veya bazı kadın hastalarda adet döneminin genel atak tetikleyicileri olduğunu söyledi.

Hastaların kendi ataklarını neyin tetiklediğini öğrenip onlardan kaçınması gerektiğini vurgulayan Karlı, şunları kaydetti:

"Örneğin migrenli hastamızı açlık tetikliyorsa öğünlerine dikkat edecek, aç kalmayacak. Uykusuzluk tetikliyorsa uykusuna dikkat edecek. Bu yöntemle bile migren ataklarını neredeyse yüzde 50'ye yakın azaltmak mümkün. Atak sırasında hastalarımız genelde sessiz sakin bir yerde uyumak ister. Bu, atağın şiddetini azaltır veya bazı hastalarda geçirir ama bunlarla başa çıkılamayan durumlarda mutlaka aile hekimlerine, sonrasında da gerekirse nöroloji uzmanlarına başvurmaları gerekir. Bu hastalara, iyi bir değerlendirmeden geçtikten sonra kendilerine uygun atak tedavisi ya da koruyucu tedavi yani atakların gelmesini engelleyen tedaviler verilebilir."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Kanser hastaları için "uzaktan görüntülü muayene" dönemi

2024-09-05 12:07 - Sağlık

Hindistan'da şiddetli yağışlar sebebiyle 10 kişi öldü

2024-09-01 20:57 - Dünya

Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti 6. yılına giriyor

2024-09-01 12:12 - Gündem

Ukrayna'ya gece boyunca 35 füze ve 23 İHA saldırısı düzenlendi

2024-09-02 16:18 - Dünya

Bazı kamu kurumlarına atamalar Resmi Gazete'de

2024-09-07 00:33 - Gündem

Kahramanmaraş'ta 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi

2024-09-07 09:52 - Gündem

Emtia piyasasında geçen hafta düşüş eğilimi etkili oldu

2024-09-02 12:08 - Ekonomi

Joao Mario, Beşiktaş'ın Van Bronckhorst'la sezona çok iyi başladığını düşünüyor

2024-09-05 16:53 - Spor

Sinan Ateş kumpası çöktü! -Selim Çoraklı yazdı-

2024-09-03 21:51 - En Son Yazılar

Türkiye-RF Tataristan ticari işbirliği masaya yatırıldı

2024-09-02 19:34 - Özel Haber

İlgili Haberler

Çocuklarda böbrek taşı oluşumunda yanlış ve sağlıksız beslenmenin rolü büyük

12:38 - Sağlık

İhmal edilen karaciğer yağlanması sirozu tetikliyor

12:18 - Sağlık

Konya'da 10 ayda 40 hastanın yüzü organ nakliyle güldü

12:17 - Sağlık

Organ bağışçı sayısının artması toplumun her kesiminin desteğine bağlı

15:32 - Sağlık

Böbrek hastası ablalarına "hayat vermek" için yarıştılar

15:23 - Sağlık

Günün Manşetleri

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Azerbaycan Zafer Günü'nü kutladı

13:48 - Siyaset

MİT ve Jandarmanın siber casuslara yönelik operasyonunda 2 zanlı yakalandı

13:38 - Gündem

Sudan'ın AB Daimi Temsilcisi Kabeir, Brüksel'in ülkesindeki krize yaklaşımını eleştirdi

13:27 - Dünya

Enerji Kimlik Belgesi düzenlenen bina sayısı 1,4 milyona ulaştı

13:22 - Gündem

TEKNOFEST İstanbul ziyaretçi sayısı kadar fidan dikilecek

13:17 - Gündem