?>

Küresel ekonominin önündeki riskler artıyor

2018 yılını yüzde 3'ün üzerinde büyümeyle tamamlaması öngörülen küresel ekonominin önündeki riskler giderek artıyor.

Ekonomi - 7 yıl önce

BERLİN - BAHATTİN GÖNÜLTAŞ

Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) gibi uluslararası kuruluşların yükselen riskler nedeniyle küresel ekonomiye ilişkin büyüme tahminlerini düşürmesi, söz konusu riskleri tekrar gündeme getirdi.

AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, uluslararası kuruluşlar küresel ekonominin bu yıl yüzde 3’ün üzerinde büyüyeceğini tahmin ediliyor. Küresel ekonomin yüksek borçlar, ABD ekonomisinin yükselişinin durması, doların evine dönmesi, zorlu Brexit, İtalya'nın borçları ve İtalyan hükümetinin politikası, sorunlu bankalar ve özellikle dünyanın en büyük iki ekonomisi ABD ve Çin arasındaki ticaret ihtilafları bu yıl ve gelecek yıl için küresel ekonomiye yönelik yükselen riskler olarak sıralanıyor.

Küresel borçlar rekor seviyelerde

2008’den beri küresel borçlar yüzde 75’den fazla artış göstererek 142 trilyon dolardan 250 trilyon dolara yükseldi. Artan finansal kırılganlıkların yanı sıra rekor seviyelere yükselen borç seviyesi küresel büyüme için risk teşkil etmeye devam ediyor. Gelişmekte olan piyasaların küresel borçlardaki payı 2007’de yüzde 7 iken bu oran bol ve ucuz paradan dolayı geçen yılın sonunda yüzde 27’ye yükseldi. Kamuya ve özel sektöre ait söz konusu borçlar küresel finansal istikrarı tehdit ediyor.

ABD’de faiz artıyor, dolar evine dönüyor

Küresel gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH) yaklaşık yarısı gelişmekte olan pazarlar tarafından geliyor. Nüfusları dünya genelinin yüzde 80’ine denk gelen gelişmekte olan ülkeler ekonomilerini büyütmek için finansa ihtiyaç duyuyor. Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’de merkez bankası Fed faizleri yükseltirken, uluslararası yatırımcılar ABD'de piyasa faizlerinin yükseleceği beklentisiyle gelişmekte olan pazarlardan çekilip ABD'ye geri dönüyor ve buradaki faize bağlı yatırım araçlarına yöneliyor. Böylece, bu yatırımcıların çekildiği ülkelerin parasının değeri dolar karşısında değer kaybediyor. Bu değer kaybı da söz konusu ülkelerin şirket ve hükümetlerinin borç yükünü artırıyor.

ABD ekonomisinin yükselişi durabilir

ABD Başkanı Donald Trump, ek gümrük vergileri ile ticarette ihtilaflar oluşturmasına rağmen, ülke ekonomisinin büyümesine bir ivme kazandırmayı başardı. ABD’li şirketler rekor karlar açıklarken, borsada rekor üstüne rekor kırıldı. Söz konusu ekonomik toparlanma, ülkenin tarihinin en uzun ikinci refah dönemi olarak kayıtlara geçerken, uzmanlar ise yüksek borçlanmanın getirdiği risklere dikkat çekiyor.

2008’deki finansal krizin ardından faizler düşmüş, devlet, şirketler ve tüketiciler ucuz maliyetli kredilere yöneltirken, bu durum ülkede refah balonu oluşturmuştu. Uzmanlar bu refah balonunun patlama ihtimalinin küresel ekonomideki riskleri artıracağını işaret ediyor. IMF, ABD ekonomisindeki büyümenin bu yıl zirve yaptıktan sonra, gelecek yıldan itibaren yavaşlayacağını öngörüyor.

Ticaret savaşları

ABD Başkanı Donald Trump'ın taahhüt ettiği korumacı ticaret politikalarını hayata geçirmeye devam etmesi, bu yılın ve gelecek yılların riskleri arasında bulunuyor. Son aylarda ek gümrük vergileri gibi tartışmalı kararlara imza atan Trump'ın politikalarının küresel bir ticaret savaşını daha ileri götürmesinden ve bunun sonucunda dünya ekonomisinin resesyona girerek yüzde 20’lere yakın küçülmesinden endişe ediliyor.

İtalya’nın borcu

Avro Bölgesi'nin üçüncü büyük ekonomisi olan İtalya'nın kamu borcu 2,4 trilyon avro. Söz konusu rakam ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 132'sine denk gelirken, AB'de Yunanistan'dan sonra en yüksek oran olmasıyla da dikkati çekiyor. İtalya’da populist hükümetin 3 yıllık bütçe planınında AB ile ters düşmesi, bu borçları tekrar gündeme getirmişti. İtalya’nın bu borçlardan nasıl kurtulacağı halen cevap beklerken AB yetkilileri Yunanistan’ın 2009’daki yaşadığı borç krizinin ardından aynı krizle karşılaşmamak için İtalya’ya uyarılarda bulunuyor. Çünkü İtalya, AB'nin Almanya ve Fransa'dan (İngiltere hariç) sonra en büyük ekonomisi. Birliğin gayri safi milli hasılasının yüzde 11'ini üretiyor. Yunanistan'ın tam 11 katı büyüklüğünde. Borçlarından dolayı Yunanistan'dan daha büyük zarar oluşturma potansiyeli var.

Ayrıca AB içinde faaliyet gösteren gölge bankalar da yeterli teminat tutmadıkları için birlik finansal sistemine tehdit oluşturmaya devam ediyor.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Bin yıllık gelenek tarihe karışıyor

2018-10-08 17:37 - Gündem

Erciş'te PKK'lı teröristlerce gizlenmiş mühimmat ele geçirildi

2018-10-14 02:22 - Gündem

'Münbiç'e de girilecek'

2018-10-12 20:17 - Gündem

Otomobil takla attı: 4 ölü!

2018-10-13 17:02 - Asayiş

Batı Şeria’da zeytin hasadı ve Yahudi yerleşimci sorunu

2018-10-13 21:17 - Dünya

Buffon, Fenerbahçe maçını unutamadı

2018-10-09 23:32 - Spor

Kırmızı et üreticileri yükselen kesim fiyatlarından memnun

2018-10-14 14:47 - Gündem

Sadakataşı Derneği'nden Yemen'e yardım

2018-10-08 16:02 - Dünya

132 kilo eroin ele geçirildi

2018-10-11 12:32 - Asayiş

Küresel ekonominin önündeki riskler artıyor

2018-10-14 19:37 - Ekonomi

İlgili Haberler

ABD ve Çin heyetleri tarife görüşmeleri için İngiltere'de bir araya gelecek

19:42 - Ekonomi

Başkentten ihracat 5 ayda 5,9 milyar dolara ulaştı

14:07 - Ekonomi

Türksat'tan yapay zeka destekli tarımsal üretim takibi

13:03 - Ekonomi

Hava yolunu ocak-mayıs döneminde 85,4 milyon yolcu kullandı

12:53 - Ekonomi

Afganistan'ın rüzgar enerjisi santralini Türk müteahhit inşa edecek

12:22 - Ekonomi

Günün Manşetleri

Trump yönetimi, Los Angeles'taki sınır protestosuna müdahale için Ulusal Muhafızları gönderiyor

08:07 - Dünya

Ukrayna krizinde çözüm uluslararası aktörlerle olmalı -Erhan Kuadzba, Moskova'dan yazdı-

06:19 - En Son Yazılar

Kolombiya'da silahlı saldırıya uğrayan Senatör Uribe ağır yaralandı

06:03 - Dünya

UEFA Uluslar Ligi şampiyonu belli olacak

01:28 - Spor

ABD Başkanı Trump, tartışma yaşadığı Elon Musk ile ilişkisinin bittiğini söyledi

21:33 - Dünya