Ankara
"Bir Savaşın Ortasından Bir Milletin Saldırganlığa Karşı Direnişin Tanıklığı" başlıklı toplantıya, İran'ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Hasan Habibullahzade, İran'ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Seyit Kasım Nazımi, NTV Tahran muhabiri Ali Çabuk, Ulusal TV Tahran Temsilcisi Gürkan Demir ve çok sayıda davetli katıldı.
Habibullahzade, burada yaptığı konuşmada, İsrail ve ABD'nin İran'a karşı saldırganlığına birinci elden tanıklık sunan Çabuk ve Demir'e yaşadıklarını aktardıkları için teşekkür ederek, tarihi hadiselerin nasıl anlatıldığının ve hangi yönlerden ele alındığının öneminden bahsetti.
Dünya basınının gerçekleri yansıtmayarak dezenformasyonda bulunmaya çalıştığını ifade eden Habibullahzade, Türkiye gibi kardeş ve komşu ülkelerin gerçekleri olduğu gibi yansıtmasının oldukça önemli ve değerli olduğunu belirtti.
Habibullahzade, İsrail'in saldırılarının diplomatik müzakerelere devam etiklikleri ve müzakerelerin son aşamalarına doğru hareket ettikleri bir dönemde gerçekleştiğini kaydetti.
ABD ile müzakerelerin altıncı aşamasını yapmak üzere hazırlandıkları bir zamanda saldırıların yapıldığına dikkati çeken Habibullahzade, "Bu saldırılar aslında müzakere masasına ve diplomasiye bir saldırıydı." dedi.
Habibullahzade, çatışmaların ardından yapılacak herhangi bir müzakere için daha çetrefilli bir ortam olacağını söyleyerek, Türk devletine ve halkına samimi destekleri için teşekkür etti.
Türkiye ve İran'ın yüzlerce yıl beraber yaşadığını, birbirlerinin sevinçlerine ve hüzünlerine ortak olduğunu vurgulayan Habibullahzade, "Başta sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan olmak üzere Türk devletinin bu süreçte gösterdiği inisiyatifler, faaliyetler ve sergiledikleri mevkiler bizim için çok değerliydi. Biz hala her düzeyde Türk devletiyle işbirliğimize, müzakerelerimize ve sohbetlerimize devam ediyoruz" dedi.
İran'da habercilik yapan tüm Türk muhabirlere teşekkür...
Nazımi de İsrail ile İran arasında 12 gün süren çatışma döneminde tarihin doğru tarafında yer alan, hakikatin yanında duran tüm devletlere ve İran'da habercilik yapan tüm Türk muhabirlere teşekkürlerini ileterek, "Habercilik ve muhabirliğin esas görevi, hakikat tarafında durmaktır." diye konuştu.
Ulusal TV Tahran Temsilcisi Demir ve NTV Tahran muhabiri Çabuk ise çatışma süresince bulunduğu Tahran'daki deneyimlerini ve sahada yaşadıklarını paylaştı.
Demir, İranlıların bombalanma riskine rağmen Tahran Üniversitesi'ne gelip saatlerce İsrail karşıtı yürüyüşlere katıldığını ve İran halkının farklı düşünceleri, fikirleri, eleştirileri, bir kenara koyarak birlik içinde hareket ettiğini belirtti.
Çabuk, çatışma süresince uykusuz birçok gece geçirdiklerini kaydederek, bilgi kirliliğinin içinde mevcut verileri analiz ederek doğru bilgiye ulaşmanın önemine değindi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com