Huzurun hakim olduğu Hakkari, doğa turizminin yeni gözdesi oluyor

Hakkari

Huzur ortamının hakim olmasının ardından doğal güzellikleriyle önemli turizm rotalarından biri haline gelen Hakkari, bu alanda gelişiyor.

Kurum ve kuruluşlar ile doğa derneklerinin yaptığı tanıtım çalışmaları ve düzenlenen festivallerle sosyal hayatın her geçen yıl canlandığı Hakkari, turizmde de ivme kazandı.

Yaylaları, yüksek rakımlı dağları, zengin floraya sahip vadileri, şelaleleri, buzulları ve göletleriyle doğa turizminde öne çıkan kent, farklı illerin yanı sıra yurt dışından ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Araçları ya da tur şirketleri aracılığıyla kente gelen yerli ve yabancı turistler, Cilo Dağları'ndaki 4 bin 135 rakımlı Uludoruk ile buzulların yer aldığı Cennet Cehennem Vadisi, farklı mevsimlerin bir arada yaşandığı Berçelan Yaylası, şelaleler, kar ve buz erimesiyle oluşan göllerin bulunduğu bölgeler ile tarihi mekanları gezerek zaman geçiriyor.

Yüksekova ilçesindeki İkiyaka Dağları'nda bulunan Sat Buzul Gölleri de son zamanlarda Türkiye'nin dört bir yanından ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor.

Göllerin bulunduğu alanda kamp kuran, kanoyla gölde gezintiye çıkan doğa tutkunları, gölde yüzüp serinliyor, doğada yürüyüş yaparak yöredeki güzellikleri keşfediyor.

Tanıtım çalışmaları ve huzur ortamı sayesinde konuk ettiği turist sayısını önemli oranda artıran kentin, turizm potansiyeliyle daha fazla ziyaretçi ağırlaması bekleniyor.

"Merga Bütan ve Cilo bölgesi turizm merkezi ilan edilecek"

Hakkari Valisi ve Belediye Başkan Vekili Ali Çelik, büyük bölümü dağlarla kaplı kentin zorlu coğrafyasının ziyaretçilere eşsiz doğal güzellikler sunduğunu söyledi.

Bu güzelliklerin bilinirliğini artırmanın önemli olduğunu vurgulayan Çelik, "Buraların turizme açılması çok değerli. Kentin en büyük potansiyeli kış turizmi. Bu potansiyeli ve bunun geliştirilmesi için Kültür ve Turizm Bakanımızın müjdeleri oldu. Merga Bütan ve Cilo bölgesi turizm merkezi ilan edilecek. Bir işe başlamadan önce en temel nokta planlama. Hakkari uzun yıllar bazı zorlukların ve sıkıntıların altında ciddi problemler yaşadı ama yarınlar daha güzel olacak." dedi.

Kültür ve turizm alanlarında önemli planlamalar yapıldığını vurgulayan Çelik, şöyle konuştu:

"Herkesin yaptığımız paylaşımlara gösterdiği ilgi, kentle ilgili kafalarda oluşan bazı olumsuzluklar varsa da hepsini söküp atacak çünkü burası iyiliğin, güzelliğin, kardeşliğin, adrenalinin, doğa sporlarının merkezi. Bunları bir araya getirdiğimiz zaman çok güzel şeylerin olacağını değerlendiriyorum. Konaklama sayılarında 2017'den önce gecelik konaklamalarda rakamlar 45 binlerde. Şu anda 100 bini buluyor ziyaretçi sayımız. Bunun daha fazlası da mümkün."

Kentte özel sektöre ait 12, kamuya ait 7 konaklama merkezinin bulunduğunu, buralardaki konaklama kapasitesinin 1500 yatak olduğunu ifade eden Çelik, "Kapasite gelişirse bu sayılar daha fazla olur. İlimize Çanakkale'den, İstanbul'dan gelenler var. Turlar aracılığıyla gelenler oluyor. Bize, hepimize düşen en önemli şey geleceği planlamak, sürdürülebilir doğa turizmini planlamak." dedi.

Sat Buzul Gölleri'ndeki festivali de bu amaçla düzenlediklerini kaydeden Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Kentin iyiliğinin, güzelliğinin, huzurunun tanıtılması ki, temel beklenti de insanların kafasında oluşan olumsuzlukların aslında olmadığını fark etmelerine yardımcı olmak. Buranın coğrafyasına, doğasına inanılmaz saygı gösteriyoruz. Burada beton ya da kalıcı inşaat anlamında hiçbir dokunuş bile yok. Burası doğal haliyle kalacak."

"Dağcılar, burayı Alpler ve Himalayalar ile eş değer görüyor"

Türkiye Dağcılık Federasyonu İl Temsilcisi Naci Ertunç da kenti tanıtmaya yönelik etkinlikler yaptıklarını belirtti.

Kentte turizm alanında ciddi bir canlanmanın olduğunu ifade eden Ertunç, şunları kaydetti:

"Amacımız sadece yurt içinde değil yurt dışında da sesimizi duyurmak. Yoğun bir hareketlilik var. Yereldeki rehberler olarak durduğumuz yok. Zamanımızın büyük bölümü, gecesini gündüzünü doğada geçiren doğaseverlerle geçiyor. Dağcılar, burayı Alpler ve Himalayalar ile eş değer görüyor. Gruplar genelde Cilo ve Sat bölgesini, Berçelen Yaylası'nı, şelaleleri geziyor. Bu durum sonbahara kadar devam edecek çünkü çok yoğun talep var."

"Burası mutlaka görülmesi gereken bir yer"

İstanbul'dan gelen Kamile Bekdemir de kentin muhteşem bir doğaya sahip olduğunu dile getirerek, "Yurt dışındaki birçok dağı gezdim. Bu kadar çeşitliliğin bir arada bulunması inanılmaz. Tam bir doğa harikası. Memleketimizin her yeri çok güzel ama ben Hakkari'yi çok beğendim. Bir taraftan akan pırıl pırıl sular, bir taraftan karla kaplı dağlar, zirveler. Biz de fotoğraflar çektik. Burası mutlaka görülmesi gereken bir yer. İnsanı da çok iyi. Buranın daha iyi tanıtılması lazım." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA