Kudüs
Merkezi Belçika'nın başkenti Brüksel'de bulunan ve geçen yılın şubat ayında kurulan Vakıf, Gazze saldırılarında yer alan İsrail askerlerinin izini sürerek adalet arıyor.
İsrail askerlerinin dünya çapında soykırım ve savaş suçlarıyla yargılanmasında Vakfın oynadığı rol sebebiyle, Hind Receb'in adı artık İsrail kamuoyunda da biliniyor.
Vakıf, internet sitesinde, "Gazze'de devam eden soykırım sırasında kurulduğunu, Hind Receb ve İsrail'in soykırımı sırasında ölen veya acı çeken herkesin anısını yaşattığını" belirtiyor.
Kuruluşun misyonu, Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerine karışanların, bunu destekleyenlerin veya teşvik edenlerin sorumlu tutulması için yasal süreçleri etkin bir şekilde yürütmek olarak tanımlanıyor.
İsrail'in Gazze'ye saldırısında yer alan aktörleri "uluslararası ve ulusal mahkemelerde sorumlu tutmak" için faaliyetler yürüttüğü aktarılan Vakıf, "Bu suçların devamına imkan veren cezasızlık kültürüne meydan okumayı amaçlıyoruz." ifadeleriyle, İsrail'in suçlarının cezasız kalmaması gerektiğini vurguluyor.
Vakıf, "adaletin talepten öte somut bir gerçeklik olduğunu, hesap verilebilir bir gelecek için çabalamaya kararlı olduklarına" dikkati çekerek, "adaletin sağlanması ve kayıpların mirasının korunması" gerektiğini ifade ediyor.
Vakıf, internet yoluyla İsrail askerlerinin izini sürüyor
İnternet sitelerini ve sosyal medya platformlarını takip eden Vakıf, Gazze'de savaş suçları işlediği şüphesiyle İsrail askerlerine yönelik birçok ülkede mahkemelere şikayetlerde bulunuyor.
İsrail askerlerinin Gazze'deki saldırılarında sosyal medya platformlarındaki paylaşımlarını takip ederek kanıt toplayan Vakıf, paylaşılan videoları ve fotoğrafları kullanıyor.
Paylaşılan bir örnekte, İsrail askeri Omri Nir'in 31 Aralık 2023'te İsrail Silahlı Kuvvetleri'nin 601'inci Muharebe Mühendisi Taburu'nda çekilmiş ve sosyal medya platformu Instagram'dan paylaşılan fotoğrafı kanıt olarak sunuluyor.
Fotoğrafta Nir, Gazze'de İsrail'in soykırım saldırılarında öldürülen veya yerinden edilen Filistinli bir aileye ait evin içinde bulunuyor.
Nir'in Gazze'deki soykırımdaki rolüne vurgu yapan Vakıf, yılbaşını kutlamak için Tayland'a giden Nir'in tespit edildiğini, yargılanması için harekete geçtiğini, İsrailli asker aleyhine dava açarak Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Tayland yargısından tutuklanmasını talep ettiğini duyurdu.
UCM, 21 Kasım'da Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkarmıştı.
Vakfın internet sitesinde Nir'e yönelik davanın yanı sıra Brezilya, Tayland, Hollanda, Sri Lanka ve Fransa gibi ülkelerde İsrail askerleri aleyhinde açılmış davalar da yer alıyor.
Maccabi şiddeti
Vakıf, İsrail askerlerinin Filistinlilere yönelik şiddetinin yanı sıra İsrail vatandaşlarının Filistinlilere yönelik katliam çağrıları ve nefret söylemlerini de yargıya taşıyor.
Kasım ayında Ajax-Maccabi Tel Aviv maçı için Hollanda'ya gelen İsrailli taraftarlarının yol açtığı şiddet ve nefret söylemleri için Amsterdam Emniyeti'nin soruşturma başlattığı ve söz konusu soruşturmanın Hind Receb Vakfı'nın şikayeti üzerine açıldığı kaydedildi.
Maç gecesi meydana gelen olaylarda, "Maccabi taraftarlarının şiddet eylemlerine giriştiğinin belgelenmesi" için açılan soruşturmada görgü tanıkları ve görüntülerin kanıt olarak sunulduğu aktarıldı.
Taraftarların yakındaki binalardan tahta parçaları alarak havai fişek patlattığı ifade edilen olaylarda, İsraillilerin şiddet eylemlerine giriştiğinin belgelendiği açıklandı.
Olaya ilişkin görüntülerde ise Maccabi taraftarlarının maç öncesinde "Arap karşıtı ve ırkçı sloganlar atarak Filistin bayrağına saldırıda bulunduğu" ifade edildi.
İsrail askerlerine yönelik yurt dışındaki hukuki baskılar artıyor
İsrail devlet televizyonu KAN’ın 6 Ocak’ta yayımladığı raporda, Gazze'deki saldırılar başladığından beri İsrailli askerlerinin yurt dışında yargılanma girişimlerinde artış olduğu belirtildi.
Raporda, yedek askerler hakkında yaklaşık 50 şikayette bulunulduğu, bunlardan 10'unun ilgili ülkelerde soruşturmaya dönüştüğü ancak şu ana kadar herhangi bir tutuklama kaydedilmediği ifade edildi.
KAN’ın raporunda ülke isimleri zikredilmezken İsrail’in Haaretz gazetesi, bunların Güney Afrika, Sri Lanka, Belçika, Fransa ve Brezilya olduğunu yazdı.
Yediot Ahronot gazetesinin haberinde de Hind Receb Vakfını merkeze alan bir rapor yayımladı. Raporda, "Bu, yurt dışına seyahat eden İsrail ordusu askerlerini takip eden kuruluş," başlığı kullanıldı.
Haberde, "Hind Receb Vakfı, 8 ülkede çifte vatandaş olan 1000 İsrailli askerin tutuklanması için talepler sundu.” ifadeleri yer aldı.
Gazete, vakfın faaliyetlerinin, İsrail ordusu askerlerinin artan küresel hukuki tehditlerle karşı karşıya kaldığını gösterdiğini ve İsrail’in vatandaşlarını bu tür hedef alınan kampanyalardan korumak için hızlı adımlar atmasına neden olduğunu belirtti, ancak konuya ilişkin ayrıntılı bilgi vermedi.
Gazete ayrıca, "Vakıf, taktiklerini değiştirdi, hedeflenen askerlerin isimlerini yayınlamaktan kaçınarak yasal işlemlerin başarı şansını artırdı. İspanya, İrlanda ve Güney Afrika dahil olmak üzere 8 ülkede tutuklama taleplerinin sunulduğu söyleniyor.” bilgisine yer verdi.
"Sorunla başa çıkmak için çok az seçenek var"
İsrail Dışişleri Bakanlığından üst düzey bir yetkili ise 6 Ocak’ta Haaretz'e yaptığı açıklamada, "İsrail’in bu sorunla başa çıkmak için çok az seçeneği var ve bu seçenekler bile şu anda doğru şekilde kullanılmıyor.” dedi.
Adı açıklanmayan yetkili, "İsrail'in, kendi saflarındaki ihlalleri dürüst ve cesur bir şekilde soruşturduğuna mümkün olduğunca çok ülkeyi ikna etmesinin önemine" değindi.
Ancak, yetkili, "Mevcut hükümetin, Filistinli tutuklulara fiziksel saldırıda bulunmakla suçlanan askerlere karşı işlem yapan askeri savcılığı hedef alarak tamamen tersini yaptığını" belirterek, endişesini dile getirdi.
Savaş suçuyla suçlanan İsrail askeri Brezilya'dan kaçtı
İsrail ordusu, 5 Ocak’ta, yedek askerleri yurt dışında tutuklanma olasılığı konusunda uyarmıştı. Bu uyarı, bir askerinin Brezilya'da savaş suçları işlemekle suçlanmasının ardından ülkeden kaçmasından sonra geldi.
Haaretz’e göre ordu, yalnızca yedek askerleri ve subayları uyardı çünkü düzenli askerlerin, yedeklerin aksine, ordudan önceden izin almadan seyahat etmesi mümkün değil.
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 210'u çocuk, 11 bin 742’si kadın olmak üzere 42 bin 924 Filistinli öldü, 100 bin 833 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail, 18 yıldır uyguladığı ablukayla da dünyanın en büyük hapishanesine dönüştürdüğü Gazze'de son bombardımanlarla yaklaşık 2.3 milyon Filistinli nüfusun 2 milyonunu; gıda, su ve ilaç eksikliğinin kasıtlı bir şekilde yaşandığı korkunç koşullarda, göçe zorladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com