İstanbul
Eski Rumen futbolcular, 1905 Galatasaraylı Yönetici ve İş İnsanları Derneğinin (GSYİAD) RAMS Park'ta düzenlediği "GSYİAD Talks" etkinliğine katıldı.
????Gheorghe Hagi, UEFA Kupası'nı kazanarak tarihi bir başarıya imza attıklarını belirterek, "Sadece benim için değil Galatasaray ve bütün Türkiye için özel bir gündü. Hepimiz mutluyduk, Galatasaray mutluydu. Avrupa'da bunun gibi özel bir kupayı kazanmak muazzam bir şeydi. Türkiye'den bir ekibin kupayı kazanmış olması, muazzam bir şeydi. Bu kupa için sadece oyuncular değil yönetimden başlayarak Florya'daki çalışanlara kadar herkes emek sarf etti. Bu kupa hepimizin kupasıdır. O kadar güçlü bir takım olduk ki milli takıma 13 oyuncu Galatasaray'dan gitmişti. Çok güçlü bir ekipti. Hiçbir şey tesadüf değildi. 4-5 yıl çalışarak, emek sarf ederek başarıya ulaştık." diye konuştu.
Kopenhag'daki finalde gördüğü kırmızı kart sonrası kalan süreyi nasıl takip ettiğine yönelik soruyu eski Rumen yıldız, "Herhangi bir taraftar gibi izledim ama bizi kimsenin durduramayacağına emindim. Galatasaray'ın cesareti vardı. Ekip muhteşemdi." şeklinde yanıtladı.
"Bu kadar önemli bir şey yapınca kendini çok güçlü hissediyorsun"
Gheorghe Hagi, kupayı getiren penaltının ardından yaşadığı hisleri şöyle anlattı:
"Mutluluk, sevinç hissettim. Avrupa'nın en iyisi olmak, bir ülkeyi sevindirmek, mutlu etmek... Bu oyunu taraftarlar için oynuyoruz. Onlar çok heyecan koyuyorlar bu işe. Dolu dolu yaşadık. Çok sevinçliydik. Böyle olunca kendini çok güçlü hissediyorsun. Aynı zamanda sözleşmemde Avrupa'da kupa kazanmak üzerine bir madde vardı. O yüzden çok para kazandık. Sözleşmeye imza atınca bu kupayı kazanacağız dedik. Galatasaray daha önce yarı final oynamıştı, final de oynamak gerekiyordu. İstek varsa, iyi bir şekilde çalışırsan, çok iyi bir yönetimin, çok iyi personelin varsa ve her şey senin arkandan giderse bir kez daha neden olmasın. Kupa kazandığın zaman en iyisi oluyorsun, tarih yazıyorsun. Bütün dünya bu anı, bütün bir ülkeyi sevindirdiğini hatırlayacak. Bunun için çalışıyorsun, fedakarlık yapıyorsun. Bu kadar önemli bir şey yapınca kendini çok güçlü hissediyorsun."
Sarı-kırmızılıların bu sezonki performansıyla ilgili de konuşan Hagi, "Kulüp çok iyi gidiyor. Ülkede en iyisi olmak için çok mücadele vermek lazım. Kolay bir mücadele değil bu. Zor bir şampiyonluktu bana göre. Özellikle 3-4 kere üst üste kazanmak hiç kolay değil. Bu zaferler Galatasaray'ı daha büyük kılıyor. Emek sarf edenlere tebriklerimi iletmek istiyorum. Daha sonra Avrupa'da da aynısını yapmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.
Popescu: "David Seaman kaleden daha büyük görünüyordu"
Gheorghe Popescu da Arsenal ile oynadıkları final maçında kullandıkları penaltı atışlarıyla ilgili, "Penaltıyı kullanacak oyuncular seçilirken hepimiz toplandık. Fatih Terim bana 'Bunu atabilecek misin?' demişti, ben de 'Evet.' demiştim. 'Kaçıncıyı atacaksın?' dedi, forma numaramı gösterdim. Benden önceki 3 kişi golü attı ve benim için de fırsat oluştu. Korkudan köşeye çok kuvvetli şekilde vurdum. Şu an 'Kaleciye baktım, hesapladım.' diyebilirim ama öyle bir şey yok. Penaltıda topa korkudan sert bir şekilde vurdum. David Seaman o an hayatımda gördüğüm en büyük kaleciydi. Daha önce hiç böyle bir kaleci görmemiştim, çünkü David Seaman kaleden daha büyük görünüyordu." değerlendirmesinde bulundu.
Popescu, kullandığı penaltıda topun kaleye girdikten sonraki anı hatırlamadığını belirterek, "Top kaleye girdiği zaman adrenalin o kadar yükseldi ki kendimi tribünlerin önündeki çitin yanında buldum. Oyuncuların hepsi beni kucaklıyordu ama oraya nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Oraya uçtuğumu sanmıştım ama sonra izleyince uçmadığımı fark ettim." diye konuştu.
Final maçına çeşitli fedakarlıklarla çıktığını söyleyen Popescu, "Böyle bir ana ulaştığın zaman limit, sınır yoktur. O maçı oynarken ayağımın 10 yerinde yaram vardı. 10 santimlik bandajlarımı çıkarmak istedim. Benim sahaya girip maça katılmam imkansızdı ama o finalde oynamayı o kadar çok istedim ki maçın sonrasında başıma gelebilecek herhangi bir tehlikeyi göze aldım." dedi.
Gheorghe Popescu, kariyerinin zirvesinin Galatasaray'la ulaştığı UEFA Kupası olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Barcelona'da Şampiyonlar Ligi'ni, kupaların kupasını kazanmıştım ve kariyerimin en üst seviyesine ulaştığımı sanmıştım. Fatih Terim'le müthiş bir ekip yaptık. 2000 yılında Galatasaray'la beraber UEFA Kupası'nı kazandık. Kariyerimin en üst noktasına geldiğime yönelik düşüncemin tersi olduğunu kanıtladı. O anda benim ve arkadaşlarım için kariyerimizin en üst noktasıydı. Galatasaray'a ilk geldiğimde Avrupa'da böyle bir şampiyonluk kazanacağımızı düşünmüyorduk. Çünkü o zamanlar Türkiye'den bir futbol takımının o noktaya ulaşabileceğini kimse düşünmüyordu."
Galatasaray'ın galibiyetlerine hala çok sevindiklerini anlatan Popescu, sarı-kırmızılı takımın yarın Süper Lig'de şampiyonluk için sahaya çıkacağını belirterek, "Galatasaray'ın maçlarını izliyoruz, kazanınca çok seviniyoruz. Teknik direktör bizim bir arkadaşımız. Yarın tribünlerde biz de olacağız, bundan gurur duyuyoruz. Yarın 5. yıldız formalara geçecek, biz de buna katkıda bulunduğumuzu düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com