Diyarbakır
Göz tansiyonu nedeniyle yüzde 70 görebilen 40 yaşındaki Gurbet Deniz, 2012'de enfeksiyon nedeniyle görme yetisini tamamen kaybetti.
????Deniz, 6 yıl önce Altı Nokta Körler Derneği Diyarbakır Şubesinde tanıştığı yüzde 90 görme engelli 37 yaşındaki Halis Deniz ile hayatını birleştirdi.
Evlendikten sonra Bismil ilçesine yerleşen çift, 4 yıl önce Çınar, bir ay önce de Toprak adını verdikleri oğullarını kucaklarına aldı.
Deniz çiftinin hayatına çocukları adeta ışık oldu.
"Çınar'ı büyüttükten sonra bana bir öz güven geldi"
Gurbet Deniz, AA muhabirine, görme yetisini kaybetmeden önce göz tansiyonu rahatsızlığının olduğunu ve yüzde 70 görebildiğini söyledi.
Özel bir hastanede 2012 yılında hasta bakım personeli olarak çalıştığı sırada gözlerinin enfeksiyon kaptığını ve görme yetisini tamamen kaybettiğini belirten Deniz, bu nedenle bir yıl boyunca eve kapandığını ve hiç kimseyle görüşmediğini anlattı.
"Bir sabah uyandım, hayatın böyle devam edemeyeceğini düşündüm ve ayaklanmaya karar verdim." ifadesini kullanan Deniz, daha sonra Altı Nokta Körler Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Mehmet Akif Karakaş'ın yönlendirmesiyle Ankara'nın Yenimahalle ilçesindeki bir rehabilitasyon merkezinde temel ihtiyaç, santral ve bilgisayar eğitimi aldığını kaydetti.
O dönemde yeni hayatına adapte olmak için çabaladığını dile getiren Deniz, "Artık eski Gurbet öldü, her şeye baştan başladım. Parmaklarla okumaya, roman dinlemeye başladım. Görerek yaptığım işleri artık dokunarak yaptım." dedi.
Daha sonra dernekte tanıştığı Halis ile evlenmeye karar verdiklerini fakat bu kararlarına ailelerinin önce karşı çıktığını belirten Deniz, şöyle devam etti:
"İkimiz de görme engelli olduğumuz için evlenmemizi istemediler. Savaşı biz kazandık. Eşimle çocuk sahibi olmak istiyorduk. Hamilelik dönemimde 'Çocuğum benden çekinir mi, benden korkar mı veya benden utanır mı?' gibi korkularım vardı. Şu an Çınar ile aramız çok iyi. Çocuk büyütmek zor olsa da güzel. Annelik o kadar güzel bir duygu ki bence insan her şeye katlanmalı. En çok arzuladığım şey, annelikti. Çınar'ı ilk kucağıma aldığımda o duyguyu tattım. Sanki görme engelimi unutmuş, hayata uyum sağlamıştım. İlk dönemde bir yakınımdan destek aldım. Başta çocuğumun altını değiştirebilecek miyim korkusu vardı. Korktuğum gibi olmadı. Bir görme engelli rahatlıkla anne olabilir, çocuğunu giydirebilir, karnını doyurabilir, altını değiştirebilir, başını yıkayabilir. Çınar'ı büyüttükten sonra bana bir öz güven geldi. Çınar'a kardeş gelsin diye ikinci defa anne oldum, çok güzel bir duygu."
Deniz, çocuklarının yüzünü görmeyi çok istediğini belirterek, bu özlemini onlara dokunarak ve onları öperek gidermeye çalıştığını anlattı.
Çocuklarını sevgiyle büyüttüklerini belirten Deniz, "Görememek beni üzüyor ama dokunmak da artık bana yetiyor. Gündüz ev işleri ve çocuklarla ilgileniyorum. Akşam eşim gelince o da bana yardımcı oluyor. Bazen ev temizliğini akşam beraber yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Tıbbi dokümantasyon ve sekreterlik programından mezun olduğunu belirten Deniz, açıktan eğitim gördüğü Atatürk Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümünde 2. sınıf öğrencisi olduğunu kaydetti.
"Zorlukları var ama sevgi olunca katlanabiliyorsun"
Halis Deniz de ilahiyat ve bilgisayar programcılığı ön lisans programlarından mezun olduğunu, bir kamu kurumunda görev yaptığını söyledi.
Görme engelinin doğuştan olduğunu dile getiren Deniz, sağ gözüyle sadece ışığı algılayabildiğini, sol gözüyle de yüzde 10 civarında görebildiğini belirtti.
Eşiyle evliliğin zorluklarını sevgiyle aşmaya çalıştıklarını ifade eden Deniz, şunları kaydetti:
"Bir çocuğumuz varken ikinci çocuğumuz da oldu. Zorlukları var ama sevgi olunca katlanabiliyorsun. Çocuk büyütmek zor, bir o kadar da güzel. Eşimle beraber onları büyütmeye çalışıyoruz. Ben zoru başardım, eşim zorun zorunu başardı çünkü ben biraz görüyorum ama eşim hiç görmüyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com