Ankara
Erdoğan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla AK Parti Kongre Merkezi'nde düzenlenen, Engelsiz Türkiye Yüzyılı Dünya Engelliler Günü Buluşması'na katıldı.
Konuşmasına, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle düzenlenen programa katılmaktan memnuniyet duyduğunu söyleyerek başlayan Erdoğan, 81 ildeki engellileri temsilen davete katılarak salonda bulunan konuklara "Hoş geldiniz, safalar getirdiniz." dedi.
Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanındaki tüm engellilerin Dünya Engelliler Günü'nü tebrik eden Erdoğan, "Bu önemli günün, engelli kardeşlerimizle birlikte onların kıymetli aileleri ve milletimizin tamamı için hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Sizlerin vasıtasıyla hayat yolculuğunda ümitsizliğe asla alan açmayan, geleceğe hep güvenle bakan, azim ve sebatlarıyla hepimize örnek olan tüm engellilerimize selamlarımı, sevgilerimi iletiyorum" dedi.
Programı düzenleyen AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığına ve emeği geçen herkese teşekkür eden Erdoğan, programda ödül verilen kurumları ve yöneticilerini kutladı, engellilerin sorunlarına gösterdikleri hassasiyet için teşekkür etti.
"Engellilere dönük politika ve faaliyetler bağlamında çok iyi bir karneye sahibiz"
"Engelli vatandaşlarımızın sorunlarını çözüme ulaştırmak, hem kendilerinin hem de ailelerinin talep ve beklentileri doğrultusunda yeni adımlar atmak, devlet olarak bizim birincil önceliğimizdir" diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Farkındalık zeminini sürekli genişletmek, dijital teknolojiler de dahil yaşamın her alanında erişilebilirlik ilkesini etkin şekilde uygulamak yine bizim temel mesuliyetimizdir. Fakat tüm bu çalışmalar, doğası gereği işbirliği ve koordinasyonu zorunlu kılmaktadır. Merkezi idaresiyle yerel yönetimiyle akademi, sivil toplum ve iş dünyasıyla toplumumuzda bu konuda giderek artan duyarlılığı büyük bir takdir ve memnuniyetle müşahede ediyorum. Engelli vatandaşlarımızın işlerini kolaylaştıran, sosyal çevreye ve iş hayatına katılımlarını sağlayan, bu kardeşlerimizle yakından ilgilenen herkese buradan şükranlarımı sunuyorum.
Hem hükümet hem AK Parti olarak 'Sosyal Hizmetler' başlığında bilhassa da engellilere dönük politika ve faaliyetler bağlamında hamdolsun çok iyi bir karneye sahibiz. Sahadaki tespit ve çalışmalarımızı, yaptığımız hukuki ve idari reformlarla desteklemeye devam ediyoruz. Engelli kardeşlerimizin haklarını, yalnızca ülkemizde değil uluslararası alanda da güçlü bir şekilde savunuyoruz. Çalışmalarımızı bu istikamette devam ettireceğiz. Şunu da açık ve net ifade etmek durumundayım, şüphesiz biz 'Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız' buyuran bir Peygamber'in ümmetiyiz."
"Doğru bildiğimiz yoldan ayrılmadan hedefe ulaşmaya çalışıyoruz"
Millete sundukları eser ve hizmetleri de bu kavrayışla tatbik eden ve etmeye çalışan bir kadro olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Ne yapıyorsak samimiyetle, aşkla yapıyoruz. Doğru bildiğimiz yoldan ayrılmadan hedefe ulaşmaya çalışıyoruz." dedi.
Tüm bunlara rağmen fark etmeden de hatalarının, eksiklerinin ve kusurlarının olabileceğini belirten Erdoğan, "Ama şunu herkesin, bilhassa da engelli kardeşlerimin bilmesini istiyorum. Kırılan kalbi onarılmamış, mahzun edilen gönlü alınmamış, gerekli imkan sağlanmamış tek bir engelli kardeşimiz kalmayıncaya dek fedakarca ve samimiyetle çalışmayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
Yaşlıların, ihtiyaç sahiplerinin, şehit yakınları ve gazilerin 7 gün 24 saat esasıyla hizmetine koşmaya, kendilerine gerekli her türlü kolaylığı sağlamaya büyük bir hassasiyetle devam edeceklerini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bugüne kadar nasıl olduysa, sosyal hizmet alanındaki sorumluluklarımızı tam bir adanmışlık ruhuyla yerine getireceğiz. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun. Tarihte ne yaparsanız yapın değiştiremeyeceğiniz hakikatler vardır. Bu gerçekleri muhalif veya muvafık hiçbir çevre, hiçbir görüş, hiçbir ekol görmezden gelemez, yok sayamaz. Bunlardan biri şudur; bizi dünyanın diğer milletlerinden ayıran milli seciyemizin alametifarikası olan en temel vasfımız insan, adalet ve merhamet merkezli bir medeniyet mefkuresine sahip olmamızdır. Kalpler kazanmak, gönüllere girmek, adaleti, iyiliği, güzelliği teşmil etmek için işte bu mefkure ile seferlere çıktık.
Selçuklu'dan bugüne tam bin yıldır Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin, o ünlü metaforunda olduğu gibi bir ayağımızı buraya, Anadolu'ya sabitlerken diğeriyle tüm dünyayı, 72 milleti dolaştık. Coğrafyamızın neredeyse her karışında, yalnızca şehirleri inşa etmekle kalmadık aynı zamanda kalpleri de ihya ettik. Şunun bir defa bilinmesi gerekiyor; asırlardır düşüncemizin merkezinde daima insan vardır. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' düsturu vardır. Başarılarımızın gerisindeki ana unsur, insana atfettiğimiz değer ve ehemmiyettir.
İşte bu yüzden Ahi teşkilatımızla, bimarhanelerimizle, şifahanelerimizle, vakıflarımız ve eğitim kurumlarımızla insanın bilhassa da ihtiyaç sahiplerinin üzerine titizlikle eğildik. Batı'nın gündemine ancak Rönesans ve Reform döneminde gelen insan, kavram olarak bizim medeniyet değerlerimizin halen özünü teşkil ediyor. Kalp kırmaktan, gönül incitmekten daima çekindik. Bundan özellikle imtina ettik. Bugün de aynı hassasiyetle hareket ediyoruz."
"Fukara kalbine her kim dokuna, dokuna sinesi Allah okuna"
"Fukara kalbine her kim dokuna, dokuna sinesi Allah okuna" dizelerini okuyan Erdoğan, bugünkü sosyal devlet geleneğinin asırlardan süzülüp gelen müşfik devlet anlayışının devamı olduğunu söyledi.
Bu anlayışta hasta ve engellilerin topluma katılımının teşvik edildiğini, devletin kritik meselelerinin görüşüldüğü "Has Oda" da dahil kendilerine hem askeri hem de idari bürokraside önemli vazifeler verildiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Sanat ve zanaat sahibi olmaları için hem vakıflar hem de bu alanda eğitim veren kurumlar engellilere çok titiz bir eğitim programı uygulamıştır. Müderrislik, musahiplik, hafızlık gibi görevler icra eden çok sayıda engelli gerek topluma gerekse devlete çok çok mühim katkılar yapmıştır.
Bilhassa Sultan 2. Abdülhamid, birilerinin edepsizce karaladığı o büyük padişah, 1899'dan itibaren engellilerin çok daha nitelikli bir eğitim alması için yeni okullar açtırmıştır. Sadrazam Kamil Paşa ve Maarif Nazırı Münif Paşa da özel eğitim alanında Sultan Abdülhamid Han döneminde bu eğitim yuvalarının hayata geçirilmesinde çok önemli inisiyatifler üstlenmiştir. Hepsine de rahmet olsun, Rabb'im onlardan razı olsun."
"Güçlü ve zengin bir geleneğin mirasçılarıyız"
Söz konusu dönemdeki okulların müfredatında müzik ve resmin yanı sıra matematik, coğrafya, kozmografya ve mimari gibi derslerin de yer aldığını vurgulayan Erdoğan, buralarda öğrenim gören engelli gençlerin hem bilgi birikimiyle öne çıktıklarını, hem de kimseye muhtaç olmadan memleketlerine hizmet etme imkanını bulduklarını aktardı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ahfadı olmakta iftihar ettiğimiz şanlı ecdat asırlar öncesinden bu kritik adımları atmayı, bu değerleri milletimize kazandırmayı bilmiştir. İşte biz böylesine kamil bir devletin, böylesine güçlü ve zengin bir geleneğin mirasçılarıyız. Dolayısıyla diğer tüm alanlarda olduğu gibi sosyal hizmet sahasındaki çalışmalarımızı da bu birikimin hakkını verecek şekilde geliştirmek ve uygulamak zorundayız. Hamdolsun bugüne kadar sosyal hizmet ve politikalarla üzerimize ne düşüyorsa yaptık ve yapıyoruz. Verdiğimiz samimi mücadelenin en yakın şahidi sizlersiniz."
"Uluslararası alanda güçlü irade ortaya koyduk"
Erdoğan, 2002'de milletin emanetini devraldıklarında engelli vatandaşların sosyal hayata katılımının oldukça sınırlı düzeyde olduğuna dikkati çekerek, "Eğitimde, istihdamda erişilebilirlikte çok ciddi sıkıntılar, büyük eksikler vardı. Engelli bireylerin haklarını güvence altına alan çağdaş bir sistem ne yazık ki kurulmamıştı." dedi.
Bu tabloyu ellerinin tersiyle ittiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu düzene itiraz ettik ve hiçbir surette kabul etmedik. Sistemi adeta yeni baştan inşa ederek engelsiz bir Türkiye mahsulü olmaktan çıkarıp, devlet politikası haline getirdik. Bunu da engelli vatandaşlarımızı himaye edilmesi gereken kişiler olarak değil, bu ülkenin eşit, onurlu, üretken ve güçlü bireyleri olarak gördüğümüz için yaptık.
Son 23 senede bu alanda çok güçlü adımlar attık. Çok önemli atılımlar yaptık. 2005 yılında Engelliler Hakkında Kanun'u yürürlüğe koyarak, bu alanda yeni bir dönem başlattık. 2009'da ilk imzacılarından biri olduğumuz Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeyi onaylayarak uluslararası alanda güçlü bir irade ortaya koyduk."
"3 bin 992 erişilebilirlik belgesi verdik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2010'da yaptıkları Anayasa değişikliğiyle engellilere yönelik ayrımcılığı açıkça yasakladıklarını ve engelli haklarını Anayasal güvenceye bağladıklarını söyledi.
Erdoğan, şu bilgileri verdi:
"2013'te başlattığımız ücretsiz seyahat uygulaması ile şehir içi, kara, deniz ve demir yolu ulaşımını yaşlı ve engellilerimiz için ücretsiz hale getirdik. Son 10 yılda 10 milyondan fazla engelli vatandaşımız yüksek hızlı tren ve ana hat trenlerimizden hiçbir ücret ödemeden istifade etti. Ayrıca, erişilebilirlik alanındaki belgelendirme ve denetim mekanizmalarını geçmişte hiç olmadığı kadar iyileştirdik. Kamuya mahsus binalara, toplu araçlarına ve açık alanlara tam 3 bin 992 adet erişilebilirlik belgesi verdik. Bu konudaki farkındalığı artırmak amacıyla bu sene Engelliler Haftası'nın son günü olan 16 Mayıs'ı Ulusal Erişilebilirlik Günü ilan ettik."
"Özel eğitim okullarımızı yaygınlaştırdık"
Engelli vatandaşların eğitim ve istihdamının kendileri için büyük önem ve öncelik teşkil ettiğini vurgulayan Erdoğan, bu amaçla özel eğitim okullarını yaygınlaştırdıklarını bildirdi.
Rehabilitasyon hizmetlerini sağlam bir altyapıya kavuşturduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üniversitelerimizde engelli öğrenci birimleri kurarak yükseköğretimde kapsayıcılığı artırdık. Şunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Engelli bireylerin toplumsal yaşama eşit ve bağımsız katılımının en güçlü araçlarından biri kuşkusuz istihdamdır. İş imkanlarının oluşturulması noktasında da hamdolsun çok başarılı bir sınav verdik, veriyoruz. 2002'de kamuda sadece 5 bin engelli memur istihdam ediliyordu, bugün 83 bine ulaştı." diye konuştu.
"Sosyal destekler alanında tam bir devrim gerçekleştirdik"
İşverenlere sağlanan teşviklerle özel sektörde de engellilerin istihdamını desteklediklerini söyleyen Erdoğan, "Sosyal destekler alanında tam bir devrim gerçekleştirdik. Sosyal yardımları ve destek hizmetlerini insan onurunu esas alan bir bakış açısıyla geliştirdik." diye konuştu.
"40 bine yakın engelli vatandaşımıza yatılı hizmet sunuyoruz"
Bakıma ihtiyaç duyan engelli vatandaşların aileleriyle ve kendi sosyal ortamlarında hayatlarını sürdürmesinin bir başka öncelikleri olduğunun altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2002'de yalnızca 5 bin kişi evde bakım yardımından faydalanırken aylık 11 bin 702 lira ödeme yaptığımız bu destekten bugün yaklaşık 520 bin vatandaşımız yararlanıyor. Ülkemizin dört bir yanında sayısı 143'e ulaşan gündüzlü bakım merkezlerimizde engelli bireylerin aktif olarak yer aldığı sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler icra ediyoruz.
106'sı Aile Bakanlığımıza bağlı 331'i özel sektöre ait toplam 437 bakım merkezinde 40 bine yakın engelli vatandaşımıza yatılı hizmet sunuyoruz. Bakanlığımıza bağlı merkezlerdeki hizmetleri ücretsiz verirken, özel merkezlerde kalan vatandaşlarımızın yüzde 94,4'ünün ödemelerini devlet olarak bizzat biz üstleniyoruz."
Erdoğan, aile temelli erken müdahale sisteminin üzerinde önemle durduklarını vurgulayarak, "Sizlerin de bildiği üzere gelişimsel riski ya da engeli olan çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu hizmeti, mümkün olan en erken teşhisle bir an önce alınması hayati önem arz ediyor. Bu amaçla Ankara, Bursa, Kahramanmaraş ve Mersin'de devreye aldığımız erken çocukluk gelişimi merkezlerinde bu yavrularımızın sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlerini bütüncül bir şekilde sağlıyoruz. Aileleriyle birlikte süreç içerisinde hangi adımları atabileceğimize beraberce karar veriyor, ardından hep birlikte yola koyuluyoruz. Yani anne ve babalarımız, ailelerimiz bu sistemin tam kalbinde yer alıyor. Hiçbir çocuğumuzu geride bırakmadan, her yavrumuzun hayatına dokunarak bu uygulamayı inşallah 81 ilimize yaygınlaştıracağız" dedi.
2030 Engelsiz Vizyon Belgesi'yle engelli politikalarını bütüncül bir stratejiye dönüştürerek, eğitimden istihdama, teknolojiden afet yönetimine kadar pek çok alanda sürdürülebilir hedefler belirlediklerini ifade eden Erdoğan, "Birinci Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı'mızla bu hedeflerin çok önemli bir kısmına başarıyla ulaştık. 2026-2028 yıllarını kapsayan ikinci eylem planımızın hazırlıklarına başlandı. Detaylarını yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Yeni eylem planımız, engelli kardeşlerimiz başta olmak üzere ülkemiz ve milletimiz için şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum." ifadelerini kullandı.
"Türkiye Yüzyılı'nı birlikte 'Engelsiz Türkiye Yüzyılı' yapacağız"
Engellilere yönelik, "Sizler bu ülkenin eşit, güçlü ve onurlu vatandaşlarısınız" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sizlerin hayatını kolaylaştırmak, sizlere en yüksek standartlarda hizmet sunmak, sorunlarınızı çözüme ulaştırmak bizim boynumuzun borcudur. Zira, devlet bunun için vardır. Biz, bunun için bu makamlarda bulunuyoruz. Bugüne kadar nasıl sizin yanınızda olduysak, inşallah bundan sonra da en güçlü şekilde size destek vereceğiz. Zorlukların üstesinden hep birlikte geleceğiz. Sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz.
Türkiye Yüzyılı'nı sizlerle birlikte 'Engelsiz Türkiye Yüzyılı' yapacağız. Bu düşüncelerle sizlerin ve tüm engelli kardeşlerimin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü bir kez daha tebrik ediyorum. Erişilebilirlik ödüllerine layık görülen kurumlarımı tekrar kutluyor, programa teşrif eden her bir misafirimize kalpten teşekkür ediyorum."
Notlar...
Programa, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, AK Parti Genel Başkanvekilleri Efkan Ala ve Mustafa Elitaş, AK Parti genel başkan yardımcıları ve engelli sporcular ve bireyler katıldı.
Programın açılışında AK Parti İstanbul Milletvekili, besteci ve söz yazarı Yücel Arzen Hacıoğulları'nın bestelediği "Engel Bize Engel Değil" ve "Hem Vatan Hem Erdoğan" şarkıları seslendirildi.
Görme engelli Zeren Türkyılmaz, Erdoğan'a, yazdığı "Karanlıkta Parlayan Işık Hazreti Muhammed'in Hayatı" kitabını ve engelliler adına çiçek takdim etti.
Erdoğan, konuşmasının ardından Türk Telekom CEO'su Ebubekir Şahin'e "Dijital Erişilebilirlik" kategorisinde, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar'a Engelsiz Ulaşım Projesi'yle "Ulaşım" kategorisinde, ve Fiziksel Engelliler Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Tatar'a "Erişilebilirlik" kategorisinde ödüllerini verdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sosyal Politikalar Başkanı Fatma Betül Sayan Kaya ve engelli sporcular, Erdoğan'a günün anısına imzalı milli takım forması hediye etti.
HABERİN KISA VİDEOLARI:
https://www.youtube.com/shorts/cv1kDielo9A
.
https://www.youtube.com/shorts/MNjI2XY3Sls
.
https://www.youtube.com/shorts/brDANqrI4tc
.
https://www.youtube.com/shorts/dQ_I3YuXRkc
Hülya Ayhan @HulyaErdoganRTE hazırladı... @dikgazete
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com