Ankara
Correa do Lago, Reuters Enstitüsü’nün, Oxford İklim Gazeteciliği Ağı'nın (Oxford Climate Journalism Network) çevrim içi toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Paris Anlaşması'ndan tekrar çekilmesinin mutlaka bir etkisinin olacağını ancak uluslararası arenada iklim değişikliğiyle mücadele konusunda "domino taşı etkisi" de yaratmadığını belirten Correa do Lago, aynı zamanda iklim değişikliği çabalarının ABD yönetimiyle sınırlı olmadığını söyledi.
ABD ile farklı düzeylerde de istişarelerin olabileceğini ifade eden Correa do Lago, ülkedeki 20 eyaletin iklim değişikliğiyle mücadeleye devam edeceğini örnek gösterdi ve ABD'deki birçok şirketin, kentin ve üniversitenin hala iklim değişikliğiyle mücadeleye katkılarda bulunabileceğine işaret etti.
"Çin’in çok önemli bir rolü var"
Correa do Lago, başka bir soru üzerine, Çin'in halihazırda yıllardır iklim değişikliğiyle mücadelede çözümün önemli bir parçası olduğunu ve bu konuda önemli adımlar attığını kaydetti.
Çin'in bu adımlarından sadece kendisinin değil tüm dünyanın yararlandığını dile getiren Correa do Lago, örneğin Çin'in gelişmekte olan ülkelerin yenilenebilir enerjiyi artırabilmesi için solar panellerinin fiyatlarını indirmesini "en olağanüstü politikalarından biri" şeklinde nitelendirdi.
Correa do Lago, "Çin’in çok önemli bir rolü var ve ABD'nin anlaşmadan çıkıyor olduğunu düşünürsek, muhtemelen insanlar liderlik için Çin'e bakacak." değerlendirmesinde bulundu.
"Bu COP’ta yerel halkın daha önce hiç olmadığı kadar rolü olacak"
İklim değişikliğinin giderek artan aşırı etkilerinin her yerde görüldüğünü hatırlatan Correa do Lago, bu noktada iklim değişikliğini azaltma ile uyum stratejilerinin artırılması gerektiğini vurguladı.
Correa do Lago, ancak son dönemde, iklim değişikliğini inkardan, bununla mücadelenin "çok pahalıya mal olacağı" veya "insanların ekonomik olarak yaşam şartlarının daha da bozulacağı" yönünde söylemlerin artmaya başladığına dikkati çekerek, "Şu anda bu ikisi çok etkili, iklim değişikliğini inkar söylemlerinden daha etkili. Bu söylemleri önlemeliyiz. Bu noktada COP30'da ne kadar olumlu örneklerin olduğunu göstermek istiyoruz." diye konuştu.
Önceki COP'lara yönelik bir soru üzerine Correa do Lago, insanların müzakerelerden çok yorulduğunu, artık eylem, uygulama ve anlaşmaların hayata geçirildiğine yönelik kanıt görmek istediklerini söyleyerek, "COP30’da bunu yerine getirmek zorundayız." dedi.
Gelişmiş ülkelerin bilinçaltında gelişmekte olan ülkelerin yetersiz olduğu düşüncesinin bulunduğunu belirterek, bunu "oldukça rahatsız edici bir eğilim" olarak nitelendiren Correa do Lago, gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerde görülmeyen nüfus artışlarıyla mücadele ettiğini kaydetti.
Correa do Lago, iklim değişikliğine az etkisi olan ancak sonuçlarından en çok etkilenen Afrika için de "iklim değişikliğinin kurbanı" ifadesini kullandı.
Brezilya olarak kendilerinin de ormanların yok edilmesi konusunda bazı pişmanlıklar duyduklarını ve COP30 toplantısının önemli odaklarından birini ormanların da oluşturacağını söyleyen Correa do Lago, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva'nın COP30’un Amazon'da yapılmasını seçmesinin sembolik açıdan önemine işaret ederek, "Bu COP'ta yerel halkın daha önce hiç olmadığı kadar rolü olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com