Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ediz Altınlı, Türkiye'de doğup yetiştiklerini belirterek, "Türkiye'de alt kimliğiniz ne olursa olsun sorun yaşamadan hayata devam edersiniz ama Amerika ve Avrupa'da öyle değil. Türkiye'de sunulan sağlık imkanları eskiye nazaran çok daha iyi olduğu için beyin göçünü tersine çevirerek geri dönen çok meslektaşım var, ilerleyen süreçte de tersine beyin göçünün artacağını düşünüyorum." dedi.
Altınlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayatı boyunca sık sık yurt dışına gittiğini ve pek çok Avrupalı ve Amerikalı meslektaşından cazip teklifler almasına rağmen, ısrarla Türkiye'de kalmayı tercih ettiğini anlatarak, yurt dışında yaşayan meslektaşlarına "geri dönün" çağrısında bulundu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz" sözünü hatırlatan Prof. Dr. Altınlı, "Türkiye'ye tedavi olmak için yurt dışından gelen pek çok hasta var. Sadece yurt dışında yaşayan Türkler değil Batılılar, Orta Doğulular ve Afrika ülkelerinden hastalar, ülkemizi, hastanelerimizi ve hekimlerimizi tercih ediyor. Hollanda, İngiltere, Fransa, Almanya, İsviçre, Bulgaristan ve Romanya gibi pek çok batı ülkesinde yaşayan ve tedavilerinde yeterli-hızlı sonuç alamayan yerli-yabancı hastalar, Türkiye'yi ve Türk doktorlarını, güvendikleri için tercih ediyor." diye konuştu.
Altınlı, Türkiye'nin, sağlık alanında gerçekleştirilen çalışmalar sayesinde, dünyanın sağlık markası haline geldiğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk ve yabancı hastalar, doktorlara güvenememiş ve İngiltere'de yaşanmasına rağmen bana gelip tedavisini yaptırmayı tercih etti. Bizim doktorlarımız çok iyi Allah'a şükür ve imkan verilirse her şeyi yapabilecek bilgimiz ve kabiliyetimiz var. Biz, Avrupalı ya da Amerikalılardan asla geride değiliz. Yurt dışındaki hastanelerde insanların kullandığı teknoloji belki bizden biraz daha ilerde olabilir ama Türkiye'deki hastaneden hiçbir farkı yok. Yurt dışında yaşayan hastaların, Türkiye'deki doktorları tercih etmesindeki en önemli neden ise sadece doktor değil, Türkiye'deki hastane şartları ve tedavi metotlarını tercih ederek gelmeleridir."
Robotik cerrahi alanında gerçekleştirdiği çalışmalar nedeniyle, yurt dışından pek çok cazip teklif almasına rağmen, kendi ülkesinde, kendi insanlarına hizmet vermek için Türkiye'de kalmayı tercih ettiğini anlatan Altınlı, "Yurt dışında okur, eğitiminizi alır sonra geri gelirsiniz. 53 yaşındayım ve şuna inanıyorum, bu ülkede ve topraklarda doğduk, bu vatan bizi yetiştirdi. Türkiye'de alt kimliğiniz ne olursa olsun sorun yaşamadan hayata devam edersiniz ama Amerika ve Avrupa'da öyle değil. Türkiye'de sunulan sağlık imkanları eskiye nazaran çok daha iyi olduğu için beyin göçünü tersine çevirerek geri dönen çok meslektaşım var, ilerleyen süreçte de tersine beyin göçünün artacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"Ailenin kuvvetlendirilmesi, beyin göçünü engeller"Altınlı, Hakkari, Şırnak, Trabzon, Ankara, Antalya veya İzmir'de doğan insanların yurt dışında Alevi-Sünni, Laz-Çerkez veya Türk-Kürt gibi ayrımlara tabi olmaksızın "Türk" olarak tanındığını aktararak, "İster Tekirdağ veya Hakkari'de, istersen İstanbul'da yani nerede doğarsanız doğun, burası bizim ülkemiz, bu ülkenin evladıyız ve bu ülke bizi her zaman geliştirip bu günlere taşıdı. O zaman ülkende kalıp, aldığın emeğin karşılığını vermek gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Beyin göçünü tersine çevirmek için en büyük görevin aileye düştüğünü dile getiren Altınlı, şöyle devam etti:
"Hepimiz bu ülkenin ekmeğini yemiş, suyunu içmişiz. Bu ülkenin okullarında okumuş ve öğretmenleri tarafından yetiştirilmişiz. Türkiye'nin verdiği bir yaşam floramız, alışkanlıklarımız var ve bunları terk edemeyiz çünkü terk edersek yok oluruz. Bizi bir arada tutan unsurlar var, o unsuları kaybetmememiz lazım. Çocuklar yurt dışına gidebilir ama geri gelmek şartıyla gitmelidir. Yabancı bir ülkeye gidiyorsunuz, oranın yaşam tarzını, yemek kültürünü, çevresini bilmeden çocuğu gönderiyorsunuz. Orada okuyacak mı, yoksa yemek yapıp elbisesini mi temizleyecek? Bunlar çok önemli şeyler, gençlerimizin geleceğini şekillendirirken ailelerin desteğinin çok önemli olduğunu düşünüyorum."
Yurt dışından insanların Türkiye'ye geri dönmesiyle, beyin göçünün tersine çevrildiğini anlatan Altınlı, "Altyapı anlamında, kurum ve kuruluşlarımızın zenginleştirilmesi, beyin göçünü tersine çevirmesi konusunda daha da etkili olur kanaatindeyim. Aile yapısının kuvvetlendirilmesi, beyin göçünü engeller ve sorun çözümlenir diye düşünüyorum. Anneler ve kadınlar, bu konuda çok önemli. Hanımlarımız ne kadar bilinçli olur ve ne kadar eğitimli olurlarsa çocuklarımız hiçbir yere gitmez, giderse de eğitimini aldıktan sonra geri döner çünkü aileyi bir arada tutan kadındır, annedir." dedi.
"İnsanların kolaya kaçtığını düşünüyorum"Altınlı, gençlerin, ailesinden uzakta eğitim aldığı zaman gelenek ve göreneklerin unutulup zamanla kaybedilebileceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Kızım veya oğlum, geçtim yurt dışında okumayı, başka bir şehirde okumak isterse dahi izin vermem. Çünkü ailesinin yanında, sevgi ve özveriyle ülkemizde okuyan çocuklarımızın aile çevresine ve anne-babasına bağlı olarak yetiştiğini, vatanına ve toprağına kendisini bağlı hissettiğine şahit oluyorum. Ailesinin yanında okuyan gençlerimiz, köklerini burada hissediyor. Muadili olmayan bir alanda eğitim almak istiyorsa o başka. Gider, eğitimini alır, sonra da gelip ülkesine hizmet eder. Fakat çocuklarımız, Türkiye'de muadili olan okulları bile Batı'da okumak istiyor. Sonra orada dipsiz bir yalnızlığın içine düşüyor. Beyin göçü dediğimiz bu durum, daha sonra karşımıza büyük bir handikap olarak yine bize geri dönüyor. İnsanların kolaya kaçtığını düşünüyorum. Aileler, çocuklarını yurt dışında okutma trendindeler ama fuzuli para harcıyorlar. Bizim çok iyi okullarımız var. Bir doktor olarak tıp alanında, ülkemizdeki okulların çok iyi olduğunu belirtmek isterim ama başka alanlarda illa yurt dışı eğitimi düşünülecekse, gençler ve aileler, aralarındaki bağı çok sıkı tutmalıdır."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com