ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüşmesinin ardından partisinin Merkez Yürütme Kurulu toplantısı için geldiği AK Parti Genel Merkezi önünde gazetecilerle bayramlaştı. Gazetecilerle tek tek tokalaşan Yıldırım, Kurban Bayramı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yıldırım, "Önümüzde pazartesi gününden itibaren mübarek Kurban Bayramı'nı idrak edeceğiz. Bütün milletimizin bayramını tebrik ediyorum. Bayramın birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize katkılar sağlamasını Cenab-ı Mevlamdan niyaz ediyorum. Bayramlar ayrılıkların, düşmanlıkların azaldığı, kardeşliklerin, birliğin, beraberliğin arttığı, sevginin, saygının doruğa çıktığı müstesna günler. Ümit ederim ki bu bayram sadece ülkemiz için değil, bölgemiz için de güzel günlerin habercisi olur." diye konuştu. "Terör örgütüyle amansız mücadelemiz devam ediyor" Türkiye'de geçen 1,5 ay içerisinde fevkalade olayların yaşandığına işaret eden Yıldırım, "Büyük bir darbe girişimini milletimiz ferasetiyle, cesaretiyle ve Cumhurbaşkanımızın, hükümetimizin dirayetiyle bertaraf ettik. Bir yandan da bizi bölmeye çalışan, ülkemizde birliği, beraberliği yok etmeye çalışan terör örgütüyle amansız mücadelemiz devam ediyor." ifadesini kullandı. Türkiye hudutlarında yüzde yüz güvenlik sağlanana ve vatandaşlara yönelik tehditler yok olana kadar Fırat Kalkanı Operasyonu'yla Suriye'nin kuzeyinde güvenli bir alan oluşturma faaliyetlerinin devam edeceğini dile getiren Yıldırım, "Aynı zamanda yurt içinde de belirlenmiş 10-12, terör örgütlerinin yuvalandığı bölgeleri de bertaraf etmek için askerimiz, polisimiz, jandarmamız, geçici köy korucularımız canla başla çalışıyor. Amaç, uzun bir tatile çıkacak vatandaşlarımızın, 9 günü bulan bayram süresince huzur, güvenliğini sağlamak, rahat seyahat etmelerini imkan dahiline getirmek." dedi. "Belediye başkanı olsun, meclis üyesi olsun ve diğer kamu görevlileri için de benzer uygulama yapılacak" Kamuda Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) ardından şimdi de bölücü terör örgütü ve uzantılarına destek verici nitelikte faaliyetlerde bulunduğu tespit edilen personele ilişkin yapılan açığa almalarda ne gibi kriterlerin uygulandığına yönelik bir soru üzerine Yıldırım, şunları söyledi: "Kanun Hükmünde Kararnamelerde öncelikle, yayınlananlarda, FETÖ ile irtibatlı, iltisaklı bir şekilde örgütün içinde olmuş, faal olarak çalışmış, onlara her türlü katkıyı sağlamış, kamuda istihdam edilenlerin memuriyetten çıkarılması yönünde bir karar alındı ve bu, uygulamaya kondu. Aynı şekilde daha sonraki çıkan kararnamelerde de bölücü terör örgütünün bir şekilde içerisinde olmuş, onlara lojistik destek sağlamış, terör örgütünün faaliyetlerine katılmış, eldeki kamu imkanlarını terör örgütünün amacı doğrultusunda kullanılmasına aracılık yapmış olan yerel yöneticiler, devletin değişik kurumlarındaki memurlar olmak üzere benzer bir uygulamayı da başlatmış bulunuyoruz. Bunun ilk uygulaması Milli Eğitim'de başladı ve bugünlerde de İçişleri Bakanlığı, valilikler, belediyeler hakkında bu tip suça karışmış bölücü terör örgütüne yataklık etmiş, destek olmuş, onlarla birlikte çalışmış kamu kaynaklarının terör örgütünün amaçları doğrultusunda kullanılmasına rıza göstermiş veya izin vermiş olan belediye başkanı olsun, meclis üyesi olsun ve diğer kamu görevlileri için de benzer uygulama yapılacak. Bunların nasıl yapılacağı kararnamede açık şekilde belirtilmiştir." "Bizim Cerablus'taki işimiz, bir, ülkemizin güney hudutlarını emniyet altına almak" NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüşmesinde, El Bab ve Rakka'ya yönelik bir operasyonun gündeme gelip gelmediğine yönelik bir başka soruya Başbakan Yıldırım, şu yanıtı verdi: "Bizim Cerablus'taki işimiz, bir, ülkemizin güney hudutlarını emniyet altına almak. Suriye'de devam eden iç savaş dolayısıyla başta DEAŞ olmak üzere diğer terör grupları zaman zaman maalesef sınırlarımız içerisindeki Karkamış olsun, Kilis olsun, Gaziantep olsun değişik bölgelere roket, füze gönderiyorlar, ateş ediyorlar. Şu ana kadar 29 civarında vatandaşımız bu şekilde hayatını kaybetti. Ayrıca malum, Gaziantep'te yaşanan o düğündeki patlamayla da 54 vatandaşımız hayatını kaybetti, bunların 29 tanesi çocuk, 12 yaşın altında. Bütün bu tehditleri ortadan kaldırmak için Özgür Suriye Ordusu'na destek vermek suretiyle bu bölgede bir operasyona başladık, bu bir. İkincisi, bu operasyonun amacı Suriye'nin toprak bütünlüğünü veya yapısını değiştirmek değil, ülkemizin güney sınırlarını emniyet altına almak, vatandaşımızın da can ve mal güvenliğini sağlamak. Bu iki hususu yüzde yüz sağlayıncaya kadar, bundan emin oluncaya kadar buradaki operasyonlarımız sadece DEAŞ'a değil, diğer terör grupları, PYD, YPG gibi diğer terör gruplarıyla da aynı şekilde devam edecek."

HABERİ SİTEDEN OKU...