İstanbul
Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu, Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark ve Insurtech HUB ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlik, banka, sigorta ve özel emeklilik sektörlerinin kamu, birlik ve dernek yöneticileri; banka ve sigorta şirketlerinin üst düzey yöneticileri; akademisyenler ile fintech ve insurtech teknoloji şirketlerini buluşturdu.
????Dijital dönüşüm, yenilikçi ürünler, fırsatlar, zorluklar ve geleceğe dair beklentilerin masaya yatırıldığı zirvenin açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürü Sadullah Uzun, girişimcilik ekosistemine ve sektöre bakışlarına ilişkin görüşlerini paylaştı.
Milli Teknoloji Genel Müdürlüğünün faaliyetlerini anlatan Uzun, "Milli Teknoloji Hamlesinin kamudaki yapılanması konumundayız. Hedeflerimize ulaşabilmek için gerekli olan politikalara, stratejilere katkı sunmak, koordinasyon görevi yürütmek, teşvikler sunmak gibi çok geniş bir görev alanımız söz konusu." dedi.
Uzun, zirvenin ana konularından olan sigorta teknolojilerine (insurtech) işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada multidisipliner bir teknolojiden bahsediyoruz. Blokzincir teknolojisi de var, yapay zeka da var, IoT de var, büyük veri de var. Hepsinin bütününü oluşturan bir teknoloji bütünü aslında insurtech. Ülkemiz adına söyleyecek olursak henüz yolun başındayız. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak yakın geçmişte yayınladığımız 2030 hedeflerimiz var. Bu 2030 hedeflerimizle startup ekosistemiyle ilgili rakamlarımız var. Şu anda ülkemizde teknoparklarda ve teknoloji geliştirme bölgelerinde 11 bin 500 girişim söz konusu. Hedefimiz bunu 100 bine çıkartmak. Ülkemizde şu anda 7 tane unicorn var, bunlara Turcorn diyoruz. Hedefimiz 2030 itibarıyla bunu 100'e çıkartmak."
"Insurtech ekosistemindeki girişimci sayımızı artırmalıyız"
Sadullah Uzun, insurtech sektöründe küresel ölçekte 36 tane unicorn bulunduğunu kaydederek, "2030 hedeflerinde küresel ölçekte 150 milyar dolarlık bir pazar payı konuşuluyor insurtech alanıyla alakalı olarak. Dolayısıyla pasta büyük. Pasta büyükse bizim Türk startupları ve girişimleri olarak bu pastadan payımızı almamız lazım. Bu yolculukta Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü sizlerin yanında." diye konuştu.
Şu anda Türkiye'de insurtech ekosisteminde 100'e yakın firmanın bulunduğunu dile getiren Uzun, bu sayının artırılması gerektiğini vurgularken, girişim ekosistemini desteklemek için hayata geçirdikleri programlardan bahsederek, girişimlere sunulan teşvik ve desteklere ilişkin bilgiler verdi.
"Yıl sonu prim üretiminde 1,5 trilyon liraya yaklaşacağız"
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı Taylan Türkölmez de 2030 yılında GSYH'nin yüzde 4,5'ini aşacak bir prim büyüklüğüne ulaşmayı hedeflediklerini belirterek, şu açıklamalarda bulundu:
"Bugün yüzde 3'lere dayanıyor ve herhalde yıl sonunda 1,5 trilyon liraya yaklaşacağız. Bu hedef topluma, müşterilere ne kadar penetre olduğumuza bakar ama 1,5 trilyon lira yıl sonunda 35 milyar dolarlık bir prim hacmine götürüyor olacak bir taraftan. Biz de 2030 yılında 2 trilyon dolarlık Gayri Safi Milli Hasılanın yaklaşık yüzde 4,5'ine denk gelen, belki de bizi çok büyük rakamlara götürecek bir hedef edinmiş durumdayız kendimize. Diğer bir husus bireysel emeklilik. Bugün bireysel emeklilikteki fon büyüklüğümüz de 1,5 trilyon liraya gidiyor. O da herhalde yıl sonu itibarıyla bizi 35 milyar dolarlara götürecek. Gayri Safi Milli Hasılının acaba yüzde 10'u olur mu diyoruz. 2 trilyon doların yüzde 10'u 200 milyar dolar. Ama buna ulaşmanın olmazsa olmazı var. Tamamlayıcı emeklilik sisteminin devreye girmesi gerekiyor."
"Bireysel emekliliğin yüzde 80'den fazlası bankasürans kanalıyla üretiliyor"
Taylan Türkölmez, sigortacılığın prim üretiminin yüzde 20'sinin bankasürans kanalıyla sağlandığını kaydederek, "Ama bireysel emekliliğin yüzde 80'inin üzerinde bankasürans kanalıyla üretildiğini ve bu fon büyüklüğüne banka kanallarımızla ve onlarla birlikte çalışan satış ekiplerimizle geldiğimizi unutmamak gerekiyor. Bu ölçeklere bankasürans kanalı varlığıyla geldiğimizi hepimiz bilmeliyiz." diye konuştu.
Artık sigorta acenteleri ile olan entegrasyonlarda bankaların "olmazsa olmaz haline" geldiğini dile getiren Türkölmez, "Sözün özü bence bir finansal kuruluşlar bütünlüğü haline gelmiş durumdayız. Bankalarıyla, acenteleriyle, sigorta şirketleriyle ve bize hizmet eden diğer kurumlarla birlikte." açıklamasında bulundu.
Sigortacılık ve bankacılık sektörlerinin çok iyi bir entegrasyon seviyesi yakaladığını ifade eden Türkölmez, halihazırda bankaların şubelerinde ve mobil uygulamalarında sigorta ürünlerinin tamamına ulaşılabildiğini anlattı.
"Bankasürans, tüm paydaşlar için kazançlı ve büyümeye açık bir iş modeli"
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkan Yardımcısı Emine Feray Sezgin ise bankasürans modelinin tüm paydaşlar için kazançlı, sürdürülebilir ve büyümeye açık bir iş modeli olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Şöyle ki ekonomik konjonktür etkilerine daha fazla açık olan bankalar bu yolla faiz gelirlerine bağlı kalmadan gelirlerini çeşitlendirir, sermaye getirilerini artırır ve müşteri sadakatini güçlendirir. Sigorta şirketleri ise bankaların geniş müşteri tabanlı ve güvene dayalı iletişimlerine erişim sağlar. Bu yolla hedef kitle ile güvenli, sağlıklı iletişim kurar ve maliyetlerini düşürür, karlılıklarını artırır. Müşteriler açısından değerlendirdiğimizde ise bankasürans yoluyla sigortacılar ihtiyaç duydukları sigorta ürünlerine erişim sağlar ve bankaların sahip olduğu veri sayesinde kişiye özel çözümler elde edilir. Hem kapsamlı hem de uygun fiyatlarla ürünlere ulaşımları sağlanır."
Sezgin, bankaların sigortacılık ürünlerini tüketiciye ulaşmasında önemli bir kanal haline geldiğini kaydederek, "SEDDK olarak bankasürans uygulamalarını sigorta sektörünü genişletici bir araç olarak görmekte, pazarın sağlıklı gelişimi amacıyla rekabetin korunması ve yeni ürünlerin geliştirilmesini desteklemekteyiz." dedi.
SEDDK'nin sürdürülebilir ve yapay zeka destekli çözümlere yaklaşımını anlatan Sezgin, küresel düzenlemelere uyum sağlamak için gerekli mevzuat güncellemelerinin yapılması, sigorta şirketlerinin dijital yapılarının oluşturulması, güçlendirilmesi ve yapay zeka uygulamanın benimsenmesinin teşvik edilmesi konularında çalışmalarını sürdürdüklerini anlattı.
"Sigorta sektörüne yönelik farklı projeler üzerinde çalışıyoruz"
Insurtech Hub Genel Koordinatörü Birol Güleç de 5 ila 10 yıl içinde kurumsal süreçlerin farklılaşacağını belirterek, sigorta alanındaki girişimleri Insurtech Hub bünyesine dahil etmeyi ve bu firmalarla sigorta alanındaki sorunları çözmek üzere çalışmayı hedeflediklerini söyledi.
Insurtech Hub'ın geçen yıl 30'dan fazla sigorta şirketiyle farklı projeler üzerinde çalıştığını dile getiren Güleç, "Yapay zeka dil modellerinin sigorta şirketlerine dahil edilmesi, acentelerle görüntülü performans iletişimi yapılması alanlarında ve veri, araç, konut ile diğer teknolojiler üzerine çok fazla işbirliği yaptık. Görüntü ve veri teknolojileri gibi alanlarda çalışan teknoloji firmalarını da sigortaya çekmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
Çok sayıda panel düzenlenecek
Bankacılık ve sigorta sektörlerinin dijital dönüşüm yolculuğunda bir dönüm noktası olma hedefiyle düzenlenen "2025 Türkiye Bankasürans Zirvesi" kapsamında gün içerisinde düzenlenecek panel ve konuşma başlıkları şu şekilde:
"Yapay Zeka ve Dijitalleşme Çağında Bankasürans Nasıl Şekillenecek?', 'Güçlü İşbirliği ile Bankasüransın Sigorta Penetrasyonuna Katkısı ve Sektöre Yeni Ürün Kazandırımı', 'Dijitalleşme Odağında Yeni Nesil Bankasürans', 'Bankasüransta Katılım Ekosistemi: Müşteri Beklentilerinin Daha Etkin Yönetimi, Fonlar ve Yapay Zeka ile Dijital Dönüşüm', 'Dünyada Teknolojik Dönüşüm ve Bankasürans'ın Evrimi', 'Bankasürans Ekosisteminde Medyanın Stratejik Rolü: Güveni Artıran Anlatılar', 'Platform Tabanlı Ekosistemler', 'Bankasürans'ta Sigortadan Fazlası', 'Bankasürans'ın Bir Adım Ötesi, Bankalar Ne Bekliyor?', Dijitalleşen Bankasürans'ta Başarı Yolculukları."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com