Antalya
İstanbul'da dünyaya gelen Yılmazer, küçük yaşlardan itibaren futbol, güreş, boks, judo sporlarıyla ilgilendikten sonra 18 yaşındayken fitness ile tanıştı.
O günden bu yana zaman zaman ara verse de disiplinli bir şekilde vücut geliştirme sporuyla ilgilenen Yılmazer, taşındığı Antalya'da da spor tutkusundan vazgeçmedi. Her sabah gün doğumunda bisikletiyle evinden çıkarak Konyaaltı Sahili'ne gelen Yılmazer, ısınma hareketlerinin ardından plajda bulduğu büyük taşlarla ağırlık çalışıyor, koşu yapıyor.
Ardından denize girerek yaklaşık bir saat kulaç atan Yılmazer, günü spor salonunda 2 saat süren ağırlık antrenmanıyla tamamlıyor.
????Yaptığı sıkı antrenmanlarla kendisini sürekli zinde tutan Yılmazer, atletik vücuda sahip olması ve spordaki başarısı dolayısıyla çevresindekileri 76 yaşında olduğuna inandıramıyor.
Çevresindekilerin "Herkül Dede" lakabını taktığı Yılmazer, disiplinli spor yapması, protein, kuruyemiş ve meyve ağırlıklı beslenmesiyle hem yaşıtlarını hem de gençleri imrendiriyor.
"Yaş aldıkça fitness beni gençleştirdi"
Erkan Yılmazer, 2 çocuğu ve 3 torunu olduğunu söyledi.
Spora küçük yaştan itibaren ilgi duyduğunu belirten Yılmazer, "Spora küçük yaşta Beşiktaş semtindeki çocuk parkında barfiks ve paralel aletinde çalışarak başladım. 15 yaşındayken meşhur 'Baba Hakkı' tarafından Beşiktaş'a davet edildim. Bana 'Sivori' lakabı koydular. 'Fenerbahçeliyim' dememe rağmen Beşiktaş'ta futbola başladım. 6 ay sonra Fenerbahçe'den teklif aldım. Tutkunu olduğum takıma gönderilmeyince kızdım, lisansımı yırtarak futbola veda ettim." diye konuştu.
Spor salonuyla da ilk defa bugünkü lakabı olan "Herkül" adlı spor salonunda tanıştığını anlatan Yılmazer, "Kısa sürede alıştım ve yaş aldıkça fitness beni gençleştirdi. Evlilik, iş, çocuk derken çok istikrarlı olmasa da spor yapmaya devam ettim. 50 yaşından itibaren ise neredeyse her gün düzenli olarak fitness yapmaya devam ediyorum." dedi.
"Kendimi 50-55 yaşında hissediyorum"
Yılmazer, her sabah gün doğumuyla Konyaaltı Sahili'ne geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Sahilde koşu, taşlarla ağırlık çalışıyorum ve yüzüyorum. Sağlıklı bir kahvaltı yapıyorum. Ardından da spor salonunda ağırlık çalışıyorum. Salon sporunu çok seviyorum. Yaşıtlarıma göre oldukça dinç duruyorum. Beni durdurup yaşımı soruyorlar. 'Nasıl besleniyorsun?' diye soruyorlar. Şaşırıyorlar. Çok da mutlu oluyorlar. Sahilde spor yaparken arabadan 'Baba helal olsun sana' diye bağıranlar oluyor. Bu durum beni mutlu ediyor. Bana 'Herkül'ün yanı sıra 'Rambo' diyenler de var. Ama ben en çok 'Herkül' lakabını beğeniyorum."
Son nefesini verinceye kadar sporu bırakmayacağını dile getiren Yılmazer, "Her zaman hiperaktif bir insandım. Spor sayesinde fazla enerjimi atıyordum. Spor beni zinde tutuyor. Kendimi 50-55 yaşında hissediyorum. Gençler spor salonunda benim kaldırdığım ağırlıkları görünce şaşırıyor. Gençlere tecrübelerimi aktarıyorum. Onlara örnek olmak beni mutlu ediyor. " ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com